GETAP plaka tahdidi sorununu çözdü

GETAP plaka tahdidi sorununu çözdü

Kocaeli'nde servis araçlarına uygulanan plaka tahdidinin Gebze Toplu Taşımacılar Birliği Derneği(GETAB)'nin girişimleriyle bir nebze olsun giderildi.

Türkiye’nin en büyük sanayilerinden biri olan Gebze’de çalışanların yüzde 60’ının İstanbul’dan geldiğini ve 34 Plakalı servis araçlarıyla taşındığını belirten GETAB Yönetim Kurulu Başkanı Erol Akalın, daha öncesinde İstanbul plakalı araçların Gebze il sınırlarına girmesi yasak iken GETAB’ın çalışmaları sonucunda sıkıntının bir nebze de olsa giderildiği belirti.


“Artık trafik kontrollerinde D2 belgesi sorulmuyor”
Konuya yönelik söyleşi yaptığımız Gebze Toplu Taşımacılar Birliği Derneği(GETAB) Yönetim Kurulu Başkanı ve aynı zamanda Akalın Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Erol Akalın İstanbul ve Kocaeli UKOME’lerinden alınan karşılıklı yol belgeleriyle servis taşımacılığı yaptıklarını belirterek D2 belgelerinin çıkmasıyla sorunların başladığını söyledi. Akalın “Biz İstanbul ve Kocaeli UKOME’lerinden karşılıklı yol belgesi alarak servis taşımacılığı yapabiliyorduk. Ama D2 belgeleri çıktığından beri emniyet 34 plakalı araçlarda D2 belgesini sormaya başladı. Bizde bu sorunu GETAB olarak gerekli birimleler görüşerek yaptığımız yazışmalarımızda gündeme getirdik ve D2 belgelerinin sorulmasının emniyet tarafından kaldırılmasını sağladık” dedi. Gebze’den İstanbul’a yapılan servis taşımacılığında sınırlama getirildiğini de sözlerine ekleyen Akalın karşılıklı yol belgeleriyle İstanbul’daki esnafın Kocaeli’ndeki herhangi bir fabrikaya yolcu taşıdığını belirtti. Akalın sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Karşılıklı belgeyle İstanbul’daki esnaf arkadaşlarımız Kocaeli’ndeki herhangi bir fabrikaya İstanbul’dan yolcu alıp, Gebze il sınırlarından geçerek yolcu götürebiliyorlar. Yalnız Gebze il sınırları içinde sadece belirli güzergahlardan yolcu alabiliyorlar. Yani İstanbul’dan aldığı çalışanı Gebze’deki fabrikasına götürebilen bir 34 plakalı servis aracı, Gebze’den yolcu alırken her güzergahı kullanamıyor, sınırlandırılıyor. Yol Krokisi belli olan aracın dönüşte UKOME’nin belirlediği güzergâh sınırına çıkma şansı yok. Bizde Gebze içindeki taşımaları “P” plakayla çözüyoruz, İstanbul il sınırlarını da “34” plaka ile çözüyoruz. Böylelikle sıkıntıları yarıya indirgedik.” “Çekme Belgelerinde rant oluşmasını engelledik”
Servis taşımacılığında yanan diğer sorunun da çekme belgesi olduğunu söyleyen Akalın “P”plakalarda ranta dönüşen 5 yıl çekme belgesini 6 aya indirdiklerini belirtti. Kar etmek amacıyla servis taşımacılığını dahi bilmeyen ve 5 yıllığına “P” plakası alan bir vatandaşın plakanın prim yapmasını ardından satışa sunduğunu ifade etti. Bunu engellemek için GETAB olarak yoğun bir çalışma içine girdiklerini belirten Akalın “İstanbul’dan, Balıkesir’den, Ankara’da bu plakayı alanlar P plakaları 5 yıl bekletip araçlara takmıyorlardı. Bu plakalar prim ettiği zaman çok yüksek miktara satışa sunuyorlardı. Biz buna GETAB olarak müdahale ettik ve çekme belgesini 6 ay ile sınırlandırdık ve 10 gün içinde aracına takma zorunluluğu getirttik” şeklinde konuştu.


“Girişimlerimiz sayesinde çekme belgeleri fiyatlarında düşüş yaşandı”
Kocaeli ve İstanbul servisçi esnafını korumaya çalıştıklarını söyleyen Akalın “P” plakların 40 bin TL’den 25-30 Bin TL düştüğü ifade etti. Akalın “ Bu sayede rekabet edebilme güçlerini arttırdık ve nasıl 34 plaka gelemiyorsa, P plakada gitmesin. Biz bunun savunuculuğunu yapıyoruz. Herkes bölgesinde çalıştığı zaman hiçbir sıkıntı olmayacak. Gerçekten bu işi yapanlar bu plakaları almadı. Ne oldu, dışarı bölgelerden gelenler yatırım amaçlı bu plakaları kullandılar. Yani arabacının üstünden, esnafın üstünden rant sağladılar. Şoför zengin olmadı, şoför yine aynı. Bir sermaye bağlıyorsunuz, sermayenin sonucunda gelir ve giderinizi dengeliyorsunuz. Ama benim plakaya yaptığım maliyetimle gelirim yükselmedi. Ama ne oldu servisçiyi denetleme olayına soktular. Herkes denetleniyor. Yani emekli olan araç alıp bu işe giriyordu. Fabrikadan çıkan tazminatını alıp bu işe giriyordu. Şimdi böyle bir şey yok” dedi. “Alına kararlarda sektöre danışılmalı”
İstanbul’a tahdidin gelmesi hallinde ne olur? Sorusuna karşılık konuşan Akalın “İstanbul’a tahdit geldiği zaman ki ama bu ranta dönüşen bir tahdit olursa iyi bir şey değil. Burada yetkililere büyük görev düşüyor. Burada birliklerin, sivil toplum örgütlerinin, ticaret odalarının görüşlerini alarak masa başında bir protokol ile bu işler yapılırsa faydası olur. Ama kimsenin haberi yok. Bir toplantıda 3-4 kurumla bu işi yaptığın zaman işte o zaman ranta dönüşüyor” diyerek resmi kurumlara büyük iş düştüğünü belirtti. Çekme belgelerinin 6 ay ile sınırlandırılmasını ardından açıkta plaka olduğunu söyleyen Akalın okulların açıldığı dönemde mevcut plakaların yetmeyeceğini ve belediyenin plakaları ihaleye çıkartacağını ifade etti. Akalın “O zaman da UKOME’nin belirlediği bir rakamla ihaleye çıkacak ve İhtiyacı olan herkes ihaleye girecek” dedi. Oya KAYA / Abdullah KARLIDAĞ www.tasimacilar.com 16.05.2012/09:50