GÜL: Servis Sektörünün Sorunlarının Çözümünde İstişare  Şart!

GÜL: Servis Sektörünün Sorunlarının Çözümünde İstişare Şart!

UKOME'nin almış olduğu kararlara değinen Güller Turizm Firma Sahibi Turgay Gül alınan kararların istişare yoluyla, değişik meclisler oluşturarak, sivil toplum örgütlerinin de dahil olduğu platformlar da değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.

Geçtiğimiz günlerde İstanbul Ticaret Odası’nda geçekleşen ‘Servis Sektörü Kimliğini Arıyor’ başlığı altında düzenlenen 22 No’lu Şehiriçi Yolcu Taşımacılığı Meslek Komitesi Zümre Toplantısı’nda Komite Üyesi Turgay Gül’le toplantı sonrası servis sektörünü değerlendirdik.

Sözlerini toplantıyı değerlendirerek başlayan İSTAB Yönetim Kurulu Üyesi ve Güller Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Turgay Gül , demokratik platformda herkesin düşüncesini özgürce dile getirebildiğini vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü; ‘Sektörde bulunan herkes dertlerini, sorunlarını ve çözüm önerilerini gayet güzel bir şekilde belirtti. Umarız, buradan sonra da güzel sonuçlar çıkar. Biz böyle olmasını umuyoruz’ dedi.

‘Bizimle ilgili karar verecek tek bir mekanizma olmalı’

Toplantıda çok önemli konuların konuşulduğunu belirten Gül, bu konuların başında plaka tahdidine özellikle vurgu yaptı. Gül, toplantıda dile getirilen diğer başlıkları ise şöyle sıraladı; ‘Onun haricinde engelli yasası ve bu konuda meydana gelebilecek yeni gelişmeler değerlendirildi. Çünkü geçen sene bu konu yalnızca ertelendi. Önümüzdeki Temmuz ayında bu konu tekrar gündeme gelecek. Bizim en büyük problemimiz bu zaten, sorunlarımızı sürekli olarak öteliyoruz. Çözüm şart! Üstelik net keskin çizgilerle çözüm şart! Konuşmamda da özellikle belirttim. Bizim isteğimiz tek bir muhatap, bir bakanlığın veya bir kurumun bizle ilgili konularda karar verecek olan tek bir mekanizmanın olmasıdır’ diyerek sorunların mutlak bir şekilde çözümüne dikkat çekti.

Kararlar istişare yoluyla alınmalı’

Son dönemde UKOME’nin almış olduğu kararlara da vurgu yapan Gül, UKOME’nin çalışma şeklini eleştirerek, şunları aktardı; ‘UKOME’nin aldığı kararlar oluyor fakat UKOME o anda kendisi için doğru bir karar alıyor. Fakat bu kararlar istişare yoluyla, değişik meclisler oluşturarak, sivil toplum örgütlerinin de dahil olduğu platformlar da değerlendirilip, konuşulsa ve karar verilse çok daha iyi sonuçlar alınabilir’ dedi. Bazen de UKOME’de alınan bir kararın ertesi gün yine UKOME’nin kendisi tarafından yenilendiğine ve başka bir şekilde çıktığını belirten Gül, sözlerini şöyle sürdürdü; ‘Mesela en son UKOME kararında benim tespit ettiğim çok enteresan bir durum var. Şerh koyanlar olmuş, Okul Aile Biriliği kararları ile ilgili olarak, bunlar muhakkak ki, bunlar güzel şeyler, insanlar isteklerini söyleyebilmeliler’ dedi.

Gül, önümüzdeki süreç için umutlu

Firma ve esnaf ikileminin de ortadan kalkması gerektiğini ifade eden Gül, ‘Biz de esnaflıktan buraya gelen kişileriz, benim babam da ağabeyim de bu işi yapıyordu. Ben daha yönetimsel bir pozisyonda görev aldım. Belki direksiyonda bu işi yapmadım ama o ailede yetiştim. Hepsi de bir dönem esnaf odasının içinde oldu. Şimdi ticari anlamda şirket haline geldik, şimdi şirketler bazındaki platformlarda olmaya çalışıyoruz. Amacımız, sektörün belli bir noktaya gelmesidir. Ben bir dönem sonra çocuğuma bu işi bırakabileceğim bir ortam hazırlamak istiyorum. Her şeyin belli ve açık olduğu bir sektör istiyorum. Bunun da ilerleyen dönemde gerçekleşeceğine inanıyorum. Sektörün yanıla yanıla, hata yapa yapa belli bir noktaya geleceğine inanıyorum. İnşallah da böyle olacak!’ diyerek, önümüzdeki süreç için umutlu olduğunu belirtti.

‘Meclis kararları tartışılamaz, belediye de haklı’

UKOME’nin kararlarının ve özellikle çalışma yönteminin sektör içinde yer alan tüm unsurlarca eleştirildiğini hatırlattığımız Gül konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunarak, meclis kararlarının tartışılmaz olduğunu ve belediyeye bu yetkiyi verenin de Meclis’in kendisi olduğunu hatırlattı. Belediyelerin kanununu hazırlanıp, büyükşehirlerdeki bütün organizasyonun kontrolünü belediyeye verdiklerini aktardı. Belediyelerin de bu perspektiften değerlendirildiğinde haklı olduklarının altını çizdi. Burada yasa gereği karar vericinin belediye olduğunu söyleyerek sözlerine şu şekilde devam etti; ‘Bunu ne şekilde kullanır, o ayrı bir konu, bizim yorumlayacağımız bir durum değil. Bir taraftan da İçişleri Bakanlığı var. Biz bunun zorluklarını zaten yaşıyoruz’ diyerek servis sektörünün yaşadığı sıkıntıları belirtti. Gül sözlerini şöyle sürdürdü; Bizlerin de çözemediği birçok şey var. Yani ben okuduğumu anlayan bir insanım fakat bazen bir genelge geliyor ki, gerçekten çok zorlanıyorum. Danışıyorum, kurumuna soru soruyorum, ‘Ben bunu anlayamadım bana bunu bir açıklar mısınız?’ diyorum. Fakat yine de hiçbir kurumu yıpratmamak gerekiyor. Sonuçta herkes bir şeyi doğru yapmaya çalışıyor. O anda herkes neyi doğru gördüyse onu doğru yapmaya çalışıyor. Tek sorun, istişare…’ diyerek çözüm noktası olarak yine birlikte hareket etmenin önemine vurgu yaptı.

‘UKOME içinde STK’lar olmalı’

Şura toplantısında yaptığı konuşmayı hatırlatan Gül, ‘UKOME’nin içinde sektörümüzden en az 2-3 sivil toplum örgütünün bulunması gerekiyor. Esnaf odası bir kanalla bulunuyor, en azından kendi isteklerini orada söyleyebiliyor. Bizim de yani Ticaret Odası olarak bizim de kesinlikle ama kesinlikle UKOME içinde bulunmamız gerektiğine inanıyorum. Bu kararlara etki etmek adına değil. Bazen bir anda bir karar çıkıyor, inanın, o gün haberimiz oluyor. Mesela 1/3, 1/5 kararı… Biz 1/5’i tartışırken, çözmeye çalışırken, yeniden 1/3 çıktı. Bu Ankara’dan çıkan bir karar, Ulaştırma Bakanlığı’nın kararıdır’ dedi.

‘Engelli sorunun tek yeri Sanayi Bakanlığı’dır’

Başka bir konu olarak geçtiğimiz Temmuz ayında ertelenen engelliler yasasına dikkat çeken Gül, ‘Engellilerle ilgili konunun çözüm yeri Sanayi Bakanlığı, başka bir yer değil. Eskiden arabalara emniyet kemerlerini biz taktırıyorduk. Böyle sistem yoktu. Git gel senelerce uğraştık, emniyet kemerli arabalar çıkmaya başladı. Yangın tüplerini vermiyorlardı. Yangın tüpleri konmaya başladı. Bu araçlarla engelli taşımacılığı sistem olarak toplu taşım sistemine sokuyorsanız, biz toplu ulaşım sistemine sokmamanız gerekiyor çünkü bizim taşıdığımız kişiler belirli kişiler… Biz yoldan yolcu almıyoruz. Aldığımız yolcudan para da almıyoruz. Toplu taşıma mantığının birebir örneği değiliz ama toplu ulaşım hizmetlerine bağlıyız. Çıkan kanunda bütün toplu ulaşım hizmetlerini kapsadığı için normal olarak belediyede bunu istiyor’ dedi. Belediyelerin önüne gelen kanuna baktıklarını hatırlatan Gül, ‘Engelli ile ilgili bir araç ihtiyacı varsa ve bu tespit edilmişse tabii ki bunu yapmak zorundayız. Fabrika ihaleye çıkıyor, benim 2 tane engellim var. Ama bütün engelliler bedensel engelli de değil. Genelde fabrikalar bedensel engelli çalıştırmıyorlar. Bizim okul servislerimizde bedensel engelli çocuklarımız var. Onlar için uygun arabalar alıyoruz ya da ne şekilde yardımcı olabilecekse o şekilde yardımcı oluyoruz’ dedi. Sorunların çözülmeyecek sorunlar olmadığını belirten Gül, tek sorunun görüşme ve istişare olduğunun altını çizerek, her şeye rağmen sürecin çok yavaş işlediğini belirtti.

‘Pencereden dışarı baktığınızda bu sektörü görebiliyorsunuz’

Servis sektörünün sorunlarının çözümünde oldukça umutlu olan Gül, ‘umutsuzlukla bir yere varılamaz ki, umudumuzu kaybedersek olmaz!’ diyerek şunları ifade etti; ‘sıkıldığımız ve sektörden çıkalım, dediğimiz zamanlar olmuyor mu oluyor ama biz kaçtık o kaçtı, bu bıraktı. Kendi haline bırakılacak bir sektör değil, çok önemli bir sektör… Yani şuradan baktığımızda bu sektörü görüyoruz. Sabah saat 06:00’da yola çıktığımızda bu sektörü görüyoruz. Gece sabaha karşı 02:00’de herkes eğlenceden dönerken yine bu sektörü görüyoruz. 24 saat faal bir sektörden bahsediyoruz’ dedi.

‘Sektörde kontrolsüz bir büyüme var’

‘Biz kendi kendimize doğmadık. Bir ihtiyaç sonucunda doğduk’ diyen Gül, önümüze sürece dair şu değerlendirmelerde bulundu; ‘hizmet azalarak ve küçülerek devam edecek. Çünkü kontrolsüz bir büyüme var. Sektöre her gün yeni birinin girdiğini düşünürseniz, kontrol edilmesi ve denetlenmesi çok zor… Belediyenin elinde taksiler, minibüsler var zaten onlarla o kadar çok sorun yaşıyorlar ki, hepsini bir düzene sokmaya çalışmak oldukça zor bir vazife, belki servisçilerle de aynı sorunları yaşar mıyız yaşamaz mıyız, korkusu taşıyor olabilirler. Ülkemizde neyin ne şekilde olacağı hiç belli olmaz. Ama umuyorum ki, her şey daha güzel olur’ diyerek yine de umutlu olduğunu belirtti.

‘Fikir değişmezse o fikir değildir’

İSTAB’ın plaka tahdidine her zaman hayır dediğini fakat son dönemlerde daha ılımlı baktığını hatırlattığımız Gül’e bunun sebebini sorduğumuzda ise, Gül yaşanan bu evreyi şu sözlerle değerlendirdi; İSTAB’ın dışarıdan bakıldığında evet, öyle bir görüntüsü var. Fakat İSTAB masasının etrafında onlarca insan var. İSTAB’ın fikri tartışarak ortaya çıkar, yönetim kurulu kaç kişiyse onlarla tartışır. O masaya oturduğundan beri fikrinin farklı olduğunu söyleyen insanlar da var. Ama herkes birbirini ikna etmeye çalışır, sivil toplum örgütünün mantığı da budur. Birbirinizi ikna etmek zorundasınız. En güzel örneği Ali Bey verdi. Sadece belli kişilerin fikri değişmez. Fikir değişmezse o fikir değildir. O an ki şartlar ile bugün ki, şartlar arasında değişkenlik olabilir. Doğrudan doğruya bir beklenti var. Bunu yok sayamazsınız. Yönetici olmak bu sektörün beklentilerini görmemek anlamına gelmiyor ki… Tüm İSTAB ve Ticaret Odası’ndaki arkadaşlarımız da hepsi aynı fikirdeler… Gerçekler ne yöne giderse, fikirler de o yöne giderler’ diyerek değişimin nedenlerini açıkladı.

Alev ARSLAN – Oya KAYA
www.tasimacilar.com

 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.