İstanbul’da 250 adede yakın alçak tabanlı araçlarla hizmet verdiklerini söyleyen Kayın, kısa süre sonra CNG’li Güleryüz otobüslerinde hizmete gireceği müjdesini verdi. Müşteri odaklı çalıştıklarını belirten Kayın, daha iyi hizmet verebilmek adına müşterilerin taleplerini ve sıkıntılarını fabrikaya ilettiklerini söyleyerek “fabrikada bunları dikkate alarak daha iyi bir hizmet için çalışmalarını sürdürüyor. Bir markalara göre daha pratik hareket ediyoruz. Seri kararlar verip, seri müdahalelerde bulunabiliyoruz. Bugüne kadar yolda hiç araba bırakmadık. 7/24 çalışan servislerimiz sabaha kadar çalışmaktalar. Özverili bir çalışmalar sonucu kalite kendiliğinden geliyor” dedi.

“CNG’li araçların maliyeti çok yüksek”

(Sıkıştırılmış Doğalgaz)CNG’li araçların maliyetinin yüksek olduğunu değinen Kayın, otobüsçülerin ayda ortalama 5 bin liraya yakın bir tasarruf sağlamaları durumunda CNG’li aracı tercih edeceklerini, alt yapının da oluşmasıyla CNG araç üretiminin artacağını ifade etti.

“CNG sisteminin tam olarak oturması gerekiyor” diyen Kayın, CNG’li araç maliyetinin oldukça yüksek olduğuna vurgu yaparak “Bir sistemsizlik bir düzensizlik var. Maliyetler çok pahalı hemen hemen 100-120 bin arası fiyat farkı var. Bu vadeye yansıyınca maliyetler 160-170’i buluyor. Benim bile gözüm korkuyor. Bununla da kalmıyor bu iş için çok ciddi bir eğitim lazım” ifadelerini kullandı.

Fabrikada hazır araç stokunun olmadığını da söyleyen Kayın, “Biz Antalya’ya, Isparta’ya ve yurt dışında Sırbistan’a araç veriyoruz. Stoğumuz yok, üretilen hemen gidiyor. Banttan indiğinde müşteriye teslim ediyoruz” dedi.

Otomotiv firmaları yoğun talebi karşılayamayacak

Temmuz 2013’te engelli yasasına uygun olmayan araçların artık piyasada olmayacağını da hatırlatan Kayın, sisteme eleştiride de bulunarak çok geç alınmış bir karar olarak nitelendirdi ve “ Araçlarda 2005 ve altı modellerin değişeceği söyleniliyor. 2005 model ve 600-700 otobüs var. Araç sahiplerine önce aşırı rahat davrandılar, şimdi de aşırı sıkıyorlar. Baştan bu arabalar çıktığında kurallar ve sınırlar kesin ve net bir şekilde belirlenmiş olsaydı insanlar bu kadar zorlanmayacaktı. Basamaklı araç alıp da senet ödeyen insanlar var. Bu insanlar bir de senedi bitmeyen arabalarını değiştirmek zorunda kalacaklar. Bu o insanlar için büyük bir handikap…” diyerek İETT’yi kusurlu bulduğunu söyledi.

Tüm araçlaırnı engelli taşımasına uygun hale getirmek isteyen otobüsçülerin yoğun taleplerinin olması halinde otomotiv firmalarının bu talebe karşılık veremeyeceğini vurgulayan Kayın “Bütün otobüs firmaları bir araya gelse, bu iş çok zor. Herkesin sıfır araba almak gibi bir şansı olmayacak. Büyük ihtimalle ilk Erguvanlardan araba değiştirmek isteyenler olacaktır. Onlar maviye boyanır, sıfır araba olur ve satılır” şeklide konuştu.