Ahmet Türkoğlu

Ahmet Türkoğlu

Karda “HALT” lar ve Sonuçları

İstanbul başta olmak üzere, kar yağışıyla alt-üst olan trafik ve hayat, bana 2 tane HALT çağrıştırdı.

1- Almancada bir fiil vardır. HALTEN(=Durmak, fazlaca kullanıldığı anlamdır. Tutmak anlamına da gelir.) Emir kipi: “HALT!”. Alman, Avusturya Trafik Polisleri; trafiği yönetimde, durduracağı taşıtlara, kırmızı içinde bunu yazan tabelayı gösterir: “HALT!” Ben de böyle durdurulmalara rastladığımda, HALT tabelasını gösterince; kendi kendime söylenirdim: “Halt etmesen de, bizi de halt ettirmesen!”

Almanya’da Almancayı tam öğrenemeyenler, fiilleri hep mastar halinde söylerler: “Ben gelmek, Sen gitmek, Yemek, Uyumak vb. Birbirleriyle de Almanca-Türkçe karmasıyla konuşma türü geliştirmişlerdir.

Örnek:

- Hasan, nereye gidiyorsun, n’aber?
-“Bahnhof” a gidiyorum. Bu gün “Krank”lıyım da, “Arbeit” almadım, geziyorum…(İstasyona gidiyormuş. Hastaymış. İş almamış vs.)

2- Eh tabii ki bir de bizim dilimizde HALT var. Yanlış, kötü, istenmeyen davranışlar karşısında; “HALT ettin!” veya “iyi HALT mı oldu?” gibi.

Karda HALT lar birbirine karıştı

Meteoroloji, HALT etmiyordu, yani durmuyordu. Çalışıyordu. Bilimsel gözlemlere dayanan tahminlerini duyuruyordu: Kar yağışı bekliyoruz. Bu duyurmanın amacı; yağacak kar için, “tedbirler almak için yetkilendirilmişleri, görevlendirilmişleri, sorumluluklandırılmışları uyarmak” idi ve sürekliliği vardır. Fakat birileri HALT ediyorlardı: Yani, tedbirleri alması gerekenler, çalışmıyorlardı, duruyorlardı.

Sonuç: HALT x 3

HALT; meteoroloji HALT etmemişti, durmamıştı, çalışmıştı, uyarmamıştı.
HALT; yerel yönetimler ve Karayolları teşkilâtımız (muhtemelen); “-Kim takar senin gibi yanılgan meteorolojiyi? Size verilen her kuruş haramdır…” vs demişlerdi. Akşama yakın kar gelmeyince, boşver, kar/buz mücadelesini… Yorgunluk ve israf olmasın demişlerdi. Malûm, dinimizde de haramdır, meret. Sonuçta bu birimler durmuşlardı, Almancası; HALT etmişlerdi. Bu HALT’ ın sonucu, çok çeşitli ve büyük bilânçolu, maddi, manevi, fiziki HALT‘ları doğurmak olmuştu. Yurdun hemen her yerinde kar/buz etkenli –sözde kazalar- yanı sıra sırf İstanbul’ da 1107 kaza(!) oluşmuştu. Binlerce insan “yürümek zordur karda..” yapıyorlardı. Çünkü toplu taşım taşıtları toplu şaşımlara uğramışlar, toplu HALT lara uymuşlardı, durmuşlardı yani…

Basmış/bastırmış kardan sonra da, hiçbir mücadele eylemi ya da argodaki deyimiyle hiçbir halt edilemezdi. “Köprüde yayalık” jesti (!) yapılmıştı. Her zaman yayaya kapalı olan karda, bu imtiyaz (!) tanınmıştı.

Konuyla ilgili yetkilendirilmiş sorumlulara sözümüz şu: Lütfen bir daha HALT etmeyin! Çalışın yani yani!

Ahmet TÜRKOĞLU

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.