Büyük metropol şehirlerde en öncelikli sorunların başında kentin ulaşım sorunu gelir. Çünkü kentlerimiz planlanırken alt yapısı hazırlanmadan planlanmadan kent oluşuyor.

Kent oluştuktan sonra ulaşım sorunu ortaya çıkıyor ve tabii ki çözümü de o derece zor ve karmaşalı. Buna rağmen yerel yönetimler, bütçesinin çoğunu bu sorunu çözmek için harcıyor. Harcaması da gerekiyor. Çünkü kentin yaşayanları seyahat hakkını kullanması ve sağlıklı ve suratlı şekilde yolculuk yapması gerekiyor.

Bir kentin Ulaşım sorununu çözümü için mutlaka toplu taşıma araçlarının tercih edilmesi kullanılmasından geçiyor. Büyük araçlarla fazla yolcu taşınması ilkesi ile trafiğe çıkacak özel araçları azaltırsınız. Böylelikle hem trafik yoğunluğunu hem de hava ve gürültü kirliliğini azalmış olursunuz. Onun içinde toplu taşımanın iyi, doğru ve zamanında planlanması toplu taşıma unsurlarının birbiri ile entegre olacak ve birbirini tamamlayacak şeklinde olması gerekiyor.

İstanbul’daki toplu taşımada bir plan ve program dahilinde yürütülüyor. Anadolu yakasına bakıldığında raylı sistemlerle dikey hatlar oluşuyor. Yakında hizmete girecek olan Kadıköy – Kartal metrosu var (daha sonra tuzla, Sabiha gökçen havaalanına uzatılacak) yapımına yeni başlanan Haydarpaşa- Gebze banliyö tren hattı hizmete girecek. Diğer tarafta Üsküdar- Alemdar arası yeni ihale edilen metro hattı olacak. Yine Fatih Sultan Mehmet köprüsünü geçerek Sancaktepe ulaşacak bir metrobüs hattı olacağı, bu çalışmanın planlama aşamasında olduğunu da biliyoruz. Bu dikey hatların yanında şehri örümcek ağı gibi örecek yatay hatları da otobüslerle oluşturarak kentin ulaşım sorunun büyük ölçüde çözmüş oluruz.

Bu çalışmalar tamamlandığında şu an bu hatlarda çalışan lastik tekerlekli toplu taşıma araçları atıl durumda kalacaktır. Bu araçlar ne olacak, nerede nasıl kullanılacaktır bilinmiyor. Yani bir hesaplama yapılmıyor. Bunların yapılmadığı gibi yeni otobüs ihaleleri yapılıyor. Kentin ne kadar otobüs ihtiyacı var. Yolcu potansiyeli nedir? olayına bakılmaksızın ihaleler İstanbul yollarına yüzlerce otobüs verilmeye devam ediliyor.

Bizler ihaleler yapılmasın demiyoruz, ama ihtiyaca göre yapılsın. Raylı sistemler hizmete girdiğinde orada çıkan araçlar ne olacak, bunlar göz önünde tutulsun. Aksi takdirde İstanbul yolları otobüs mezarlığına dönecektir. Ciddi meblağlar karşılığında otobüs ihalesini devam ettirmek, 25 yıldır İstanbul halkına hizmet eden özel halk otobüsü işletmecilerini hizmet yapamayacak hale getirecektir. Çünkü günden güne kazancı düşen işletmeciler; araçlarını dahi yenileyemeyecekler, toplu taşıma hizmeti kalitesi düşecek, sağlıklı bir toplu taşıma yapamaz duruma gelecekler. Bunların bilinmesi gerekir ve ona göre plan ve programlar yapılmalıdır

Saygılarımla,

Göksel OVACIK