OTOKAR, 4. Kez Türkiye’nin en çok tercih edilen markası

OTOKAR, 4. Kez Türkiye’nin en çok tercih edilen markası

Otokar, 2013 yılını başarıyla tamamlayarak dört yıl üst üste Türkiye’nin en çok tercih edilen otobüs markası oldu. Otokar, 2013 yılında ticari araç üretimini yüzde 38 arttırırken, iç pazar satış adedini yüzde 22 arttırarak 4600 adede çıkardı.

Koç Topluluğu şirketi olan, Otokar; 15 Ocak 2014 Çarşamba günü yaptığı yıl değerlendirme toplantısında 2013, yılında da Türkiye’nin en çok tercih edilen otobüs markası olduğunu açıkladı. Toplantıya Otokar Genel Müdür Yardımcısı Basri Akgül, İç Pazar Satış Müdürü Murat Tokatlı ve Pazarlama Müdürü Tarkan Burak katıldı. 2012 yılına oranla ticari ataç üretimini yüzde 38 arttıran Otokar, 3600 adet araç satış adetlerini yüzde 22 arttırarak toplam ticari araç satış adedini 2013 yılında 4600 adede çıkaran Otokar, ihracatını ise yüzde 22 artırdı.

2013’te satılan her 5 küçük otobüsten 3’ü, şehir içi toplu taşımada her satılan 2 otobüsten 1’i Otokar markalı oldu.

2013 yılında Otokar’ın başarılarını vurgulayan Akgül, ‘’2013 yılında otobüs satışlarımızın yüzde 70’ini küçük otobüs satışları oluşturdu. Küçük otobüs satışlarımızda önceki yıla kıyasla yüzde 45 artışın yaşandığı 2013’te satılan her 5 küçük otobüsten 3’ü Otokar markalı oldu. 9-12 metre otobüs satışlarımızda ise önceki yıla göre yüzde 113 artış oldu. Otokar olarak 2013 yılında ihracatımızı da yüzde 22 artırdık. Avrupa başta olmak üzere 30’dan fazla ülkeye otobüs ihracatımız devam ediyor’’ dedi.

Ticari araçta iddialıyız. Yeni ürünler, yeni segmentlerle her yıl kendimizi daha da aşıyoruz.

Ticari araçta Türkiye’nin en iddialı markası konumunda olduklarını belirten Akgül, ‘’2013 yılında bizim için çok önemli olan yepyeni bir segmente adım attık. Otokar Atlas ile hafif kamyon segmentine çok iddialı bir giriş yaptık. Atlas beklentilerimiz doğrultusunda yük taşıma kapasitesi ve ekonomisi ile hafif kamyon pazarına hareket getirdi. Modüler yapısı ile Otokar Atlas, beklentilerimiz doğrultusunda yük taşıma kapasitesi ve ekonomisi ile hafif kamyon pazarına hareket getirdi. Modüler yapısı ile Otokar Atlas farklı üstyapılarla değişik kullanımlara uygun birçok görev için hazırlandı. Pazara sunulmasının hemen ardından kullanıcılar tarafından çok olumlu geri dönüşler alan Atlas ile ilk yılımızda Çevre Bakanlığı’ndan 158 adet sipariş aldık’’ diye konuştu.

2014 yılına ilişkin hedeflerini açıklayan Akgül sözlerine şöyle devam etti, ‘’2014 yılında dört senedir koruduğumuz liderliğimizi sürdürmeyi hedefliyoruz. Treyler alanında tehlikeli madde ve frigorifik araçlarda öncü ve uzaman konumumuzu sürdürmeyi amaçladığımız 2014 yılında aynı zamanda kamyonda da Pazar payımızı arttırmak istiyoruz. Tüm sektör verilerine baktığımızda 2014’ün zor bir yıl olacağını görüyoruz. Fakat biz 2014 için yeni kendimizi zorlayacak hedefler koyduk. Amacımız bu hedefleri yakalayarak ticari araçtaki iddiamızı sürdürmek’’ dedi.

ADR yeni bir kavram değil

ADR konusuna değinen Basri Akgül, ‘ADR konusu yeni bir kavram değil. 90’lı yılların başında Türkiye’de devreye girdi. Biz 1995 yılında ADR tankeri getirdik. Türkiye’ye ilk ADR sertifikalı tankeri getirdik. Şuan baktığınız zaman en geniş ürün dalına sahip otokar’dır. Her sektörün akaryakıt firmasının gereksinimleri var. Yaptığımız çalışmalarda geldiğimiz nokta en çok ADR tankeri olan firma haline geldik’’ şeklinde konuştu.

Tren taşımacılığı gelişiyor

Mazot fiyatlarının artması sektörü olumsuz etkilediğini söyleyen Akgül, ‘’Nakliye sektörünün en önemli etkeni maliyet yani mazot. Maliyeleri azaltmanın yolları aranıyor. Tren taşımacılığı konusu gelişiyor. Maliyetlerini düşürmek ve büyümek isteyen firmalar tren taşımacılığına başvuracaktır. Otokar geçmişine bakıldığından kamyon da üretildi. Aslında hiçbir tarafa yabancı değiliz. Ama her iki tarafta faaliyette olmak zor oluyor. Bunları belli bir şekilde programlamak gerek. Şirketlerin kalıcı olması için yatırım yapması gerekir. Kamyon sektörüne girmeyi planlıyorduk zaten. Zaman uygun hale geldi girdik’’ ifadelerini kullandı. 

Elektra Türkiye’nin ilk elektrikli otobüsü

Elektrikli otobüslerin İETT’de çalışması konusuna açıklık getiren Akgül, Elektraların fiyatlarının yüksek olduğunu söyledi. Akgül, ‘’Elektra Türkiye’nin ilk elektrikli otobüsü. Elektra çok yeni bir teknoloji ve geliştirmeye de müsait bir teknoloji. 2013 yılında 6 ay boyunca İETT’de çalıştı. Sorunsuz bir şekilde çalıştı. Tek sıkıntısı fiyatı. Türk kullanıcıları olarak daha kendimizi alıştıramadık. Türkiye’nin değişik belediyelerinde araç test edilecek. Yeni teknolojiyi satmak kolay değil. Hazır olan belediyeler de alabilirler araç satışta. İETT’nin elektrikli araç alacağını bekliyorum. Elektra takibimizde. İETT’nin verdiği kan, sektörü zıplattı. Türkiye’deki üreticiler açısından çok iyi oldu. İETT olmasaydı Pazar 2 katına çıkmazdı. Avrupa’da da çok ihaleler olmaya başladı. Orada da kendimizi çok iyi görüyoruz. İETT Avrupa’nın en önemli filosudur. Fiyat ve kalitemizi koruduğumuz sürece daha çok işler yaparız’’ dedi.

Doruk’ta azimliyiz, karamsar değiliz.

Yeni araçları Tempo ile değişik pazarlara gireceklerinden bahseden Basri Akgül,’’Yeni aracımız Tempo’yla olmadığımız Kuzey Afrika pazarlarına girdik. Onu satabileceğimiz yerlere doğruda yöneleceğiz. Çok kalabalık bir ihracat ekibimiz var. Bütün gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Metrobüs hattına bakıldığında 21 metrelik araçlar yetmiyor. Özellikle dönüşüm konusunu yakından takip ediyoruz. Doruk Türkiye’de istenilen yere gelemedi. O da bizim çok çaba sarf etmemiz gereken bir kısım. İstanbul’da ciddi sıkıntı var. Şehirlerarasında peron otobüsü konusunda ciddileşmiş bir zihniyet var. Bu bizi zorluyor. Doruk’ta azimliyiz, karamsar değiliz’’ ifadelerini kullandı.

Körüklü otobüsümüz 2014 yılını ortalarında hazır

Akgül, ‘’Körüklü otobüs çalışmalarımız elbette ki tüm hızıyla devam ediyor. Ar-Ge çalışmalarımız devam ediyor. Ya bu sene sonunda ya da ilk 6 ayda körüklü otobüs segmentinde olacağız. Çünkü toplu taşıma neyi gerektiriyorsa biz onları yapmak durumundayız. Ama çalışma yapmakla, yaptığınız çalışmayı hayata geçirmek farklı bir şey. Biz şu anda geride mühendislik olarak bunların çalışmalarını zaten yapıyoruz” şeklinde konuşarak doğru ortamın oluşması halinde körüklü otobüsün de bantlarda yerini alacağını belirtti.

Kur ile sektördeki fiyat artışları doğru orantılı

Kurların artması ile fiyat artışlarının doğru orantılı olduğunu söyleyen Akgül , ‘’Ocak ayında ilk fiyat artışı yaptık. 2013 yılında bir kısmını yapmıştık. Umutla kurların düşmesini bekliyoruz. Bıçak kemiğe dayandıktan sonra da yapacak bir şey yok. Araç fiyatlarını yüksek yaptığınız bir ayarlama ciddi fiyat artışına sebep oluyor. Ama, otomotiv sektöründeki herkes bunu yapmak zorunda. Umarım kur düşer. Ama artarsa bizde mecburen fiyat ayarlaması yapmak durumunda kalırız. Teknik olarak bakıldığında araçlarımız farklı. Bizim minibüsümüzü başka bir yerde göremezsiniz’’ dedi.

Yeni yapılanma ile bünyemize 5 bayi kattık

2013 yılını yapılanma süreci ile geçirdiklerini söyleyen Akgül, 2014’ün Otokar için çok daha hareketli geçeceğini belirtti. 2013 yılında Treyler segmentinde yeniden yapılanmaya girdiklerini ve geçen yılın yapılanmayla geçtiğini, 2014 yılı için bayi yapılanmasını tamamladıklarını söyledi. Akgül; ‘’Yeni yıl ile beraber bünyemize 5 bayi kattık. Yeni yıl itibari ile ciddi anlamda satışlarımızı arttırmayı planlıyoruz’’ şeklinde konuştu.

Kredi şirketimiz yok, bankalarda muhteşem kampanyalarımız oluyor

Kredilendirme şirketimiz yok ancak bankalar ile anlaşarak müşterilerimize en iyi imkanları sunmaya özen gösteriyoruz. Kredi kampanyası gerek gördüğümüz zaman bir plana gidiyoruz. Şuan kamyonda bir kredi kampanyamız var. 12 ay 0 faiz Ocak ayı sonuna kadar geçerli. İyi bir yıl geçirdik. Taşımacı para kazanacak ki gelsin aracını değiştirsin aracını değiştiremezse biz işimizi idame ettiremeyiz. Taşımacılar zor bir dönem geçiriyor’’ dedi.
 


 


 


 

 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.