Otokar körüklü araç üretimi için Ar-Ge çalışmaları yapıyor

Otokar körüklü araç üretimi için Ar-Ge çalışmaları yapıyor

Belediyelerin araçlarını yenileme seferberliğine girmesi üretici firmaları harekete geçirirken, ihale şartnamelerindeki maddeler firmaları farklı boyut ve özellikle araç üretimine de teşvik ediyor.

Toplu taşımanın en iyi şartlarda yapılmasını amaçlayan belediyeler, üretici firmalarını şartnamede yazan maddeler doğrultusunda toplu taşımada daha kaliteli bir hizmet verebilme adına yönlendiriyor. Bu firmalardan biri de Otokar. 2002 yılı sonunda piyasalarda gördüğümüz 7 metrelik Sultan, 2007 yılında banttan inen 9 metrelik Doruk, 2009 yılında piyasaya çıkan 12 metrelik Kent ve tanıtımını Transist 2012’de yapılan 9 metrelik, elektrik ile çalışan Doruk otobüsün ardından Otokar’ın şimdi de körüklü otobüs üretimi için Ar-Ge çalışmaları yapıyor. Otokar Genel Müdür Yardımcısı H. Basri Akgül doğru ortamın oluşması halinde körüklü otobüsün de bantlarda yerini alacağını söyledi. “Körüklü araç üretme düşüncemiz var”
Otokar'ın körüklü araç üretimine geçip geçmeyeceğini sorduğumuz, Genel Müdür Yardımcısı H. Basri Akgül, şartlar neyi gerektiriyorsa firmanın onu yapacağını belirterek, toplu taşımada kâr elde edebilmek için değişik boyuttaki araçlarla entegrasyon yapılması gerektiğini dile getirdi. Otokar olarak Ar-Ge çalışmalarına önem verdiklerini ifade eden Akgül, yatırımlarını bu yönde sürdürdüklerini söyleyerek “Bizim körüklü araç üretme çalışmamız tabi ki var. Çünkü toplu taşıma neyi gerektiriyorsa biz onları yapmak durumundayız. Ama çalışma yapmakla, yaptığınız çalışmayı hayata geçirmek farklı bir şey. Biz şu anda geride mühendislik olarak bunların çalışmalarını zaten yapıyoruz” şeklinde konuşarak doğru ortamın oluşması halinde körüklü otobüsün de bantlarda yerini alacağını belirtti. “6, 7, 9 ve 12 metrenin ardından talebe göre körüklü otobüs”
Farklı illerde yolcu kapasitesine göre araç boyutlarının değiştiğini de söyleyen Akgül, bu işi başlatan ilin Bursa olduğunu belirterek, birçok belediyenin de bu yönde talepleri olduğunu ifade etti. Belli illerde yolcu kapasitesine uygun araç kullanıldığını belirten Akgül, saatlere göre bile araç büyüklüğü ve küçüklüğünün değiştiğini ifade ederek, uygulamanın daha ekonomik hale gelmesi için diğer illerin de bu yöntemi kullanması gerektiğini dile getirdi. “Otokar’ın lastiğinin değmediği şehir kalmayacak”
Türkiye’de birçok otobüs üreticisi firmanın olmasına rağmen otobüs pazarının özellikle büyükşehir belediyelerinin yapmış olduğu ihalelerle büyüdüğünü söyleyen Akgül, her ilde 12 metre ve üzeri araçların da kullanılmadığını belirtti. Akgül, İstanbul, Ankara ve İzmir olarak pazarın geneline bakıldığı zaman yapılan hesaplara göre; şu ana kadar sözleşmesi imzalanmış ve 2013’te teslim edilmesi gereken 1300-1400 adet civarında araç olduğunu belirterek, daha 2012 yılından imzalanan anlaşmalar ve yapılacak yeni ihaleler ile birlikte 2013 yılı otobüs pazarının 2 binlere ulaşacağını tahmin ettiklerini dile getirdi. Otobüs pazarı içinde Otokar’ın durumu hakkında da bir değerlendirme yapan Akgül, mevcut pazarın içerisinde Otokar'ın şu ana kadar İETT’nin açtığı ihalelerden 500 adedinin sözleşmesine imza attığını belirtti. İETT'nin açtığı 250 adetlik 3. ihale içinde en iyi fiyatı Otokar'ın verdiğini ifade eden Akgül, konunun şuan İETT komisyonunca incelemede olduğunu belirterek, 3. ihaleyi de Otokar'ın kazanması durumunda İETT'den alınacak payın 750 adede çıkacağını belirtti. Gündemde 30 adetlik Gaziantep ihalesi olduğunu belirten Akgül, İzmir’de de sonucunu bekledikleri 80 adetlik bir ihale olduğunu dile getirerek, "Daha yeni açılacak ihaleler var. Bizim irili ufaklı tek tek satışlarımız da olacak. Türkiye’de de en büyük pazara sahip olacağız” diyerek kapasitede de sorun yaşamadıklarını da ifade etti.


“2013 yılından sonra üretim ne olacak?”
2013 yılının belediyelerin yapmış olduğu ihalelerle iyi geçeceğini söyleyen Akgül, 2014-2015 yılında ise piyasadaki durumun ne olacağının belli olmadığını, engelli yasasının 3 yıl olarak ertelenmesinin üretim planlarındaki dengeleri bozduğuna da dikkat çekti. 3 yıllık ertelemenin çok iyi değerlendirmeleri gerektiğini belirten Akgül, toplu taşımacıların 2 yıllık ötelemeyi son güne kadar bekleteceklerini söyleyerek “ Belediyeleri bunu belli bir düzende yapmaları gerekir. 1 yıl devletin öngörüsü ki bu 7 Temmuz 2013’te bitiyor, iki yılda belediyelerin inisiyatifinde olmak üzere 1+2, toplam 3 yıl ertelendi" dedi. İnisiyatif kullanacak belediyelerin 2013 yılı sonuna kadar araçlarının yüzde 50’sini, 2014 yılı sonuna kadar da tamamını değiştirmesinin uygun olacağını belirten Akgül, belediyelerin bu 2 yılı belli hedefleri koyarak, belli planlamalar çerçevesinde yapmaları gerektiğini belirtti. Belediyelerin bu şekilde davranmaması durumunda ise toplu taşımacıların otobüslerini değiştirmeyeceği gibi erteleme yılının son gününe gelindiğinde hiçbir üreticinin 3-4 bin tane 12 metrelik otobüsü üretemeyeceğini söyleyerek fikrini dile getirdi. Otobüslerin engellilere uyum süreci içinde yapılacak planlamaların zamana yayılması gerektiğini belirten Akgül, “Bu kararların şimdiden alınıp, 2-3 yıllık bir program yapılması lazım. Bir şeyler konması lazım ki, bizde üreticiler olarak ona göre güçlü olalım. Ona göre yan sanayimizle konuşalım. Ona göre taahhütlere girelim" dedi. Şu anki üretim yüksekliği avantajından herkesin istifade ettiğini belirten Akgül, üretimde ciddi rakamlar söz konusu olduğunu, bu ciddi rakamlarla üretici firmaların yan sanayiden indirimler alıp, bu indirimleri de rekabette kullandıklarını ifade ederek, az sayıdaki üretim rakamları ile yan sanayiden istenen indirimlerin alınamayacağını söyledi. Yan sanayi firmalarının "10 tane, 20 tane 30 tane adet için biz kalkıp bunları yapamayız" diyeceğini ifade eden Akgül, bu durumda araç fiyatlarının yükselerek, tüketiciye yansıyacağını belirtti. www.tasimacilar.com 12.12.2012 Saat:14:58