Vizyonunu küresel bir şirket olarak, ulusal ve uluslararası şirketlere, entegre lojistik hizmetler sunmak ve tercih edilen bir iş ortağı olmak üzerinden belirleyen, misyonunu ise, müşterilerine hızlı, ekonomik ve yenilikçi anlayış ile hizmet vermek olarak ifade eden OMSAN Lojistik, belirledikleri bu vizyon ve misyon üzerinden yıllardır sektörde ulusal ve uluslar arası arenada faaliyet göstermektedir. OMSAN Lojistik Genel Müdürü Osman Küçükertan’la taşıma modları, RO-RO taşımacılığı, sektördeki kiralama ve satın alma modelleri üzerine ve OMSAN Lojistik’in yeni projeleri hakkında sohbet ettik.

‘Doğu Anadolu ve İç Anadolu Bölgelerimizde ilave depolama alanları projemiz var’

2012 yılında 200.000 m2 depolama alanı olan OMSAN Lojistik’in 2013 yılında depolama alanında bir büyümenin söz konusu olup olmadığını sorduğumuz Osman Küçükertan, otomobil stoklama alanlarında bir büyümelerinin olduğunu kaydetti. Mevcut depolama alanlarına ilave olarak 50.000 m2 kadar otomobil stoklama alanlarında genişlemeye gittiklerini aktardı. Küçükertan sözlerini şöyle sürdü: ‘Bunun dışında bu sene ağırlıklı olarak daha çok denizcilik sektöründe bir atılım yapmak istiyoruz. Ama özellikle Doğu Anadolu ve İç Anadolu Bölgelerimizde ilave depolama alanları yapma projelerimiz var’ dedi.

‘Bizim tercih ettiğimiz taşıma modeli artık inter model’

Taşımacılığın tüm modlarını kullanan, OMSAN Lojistik Genel Müdürü Osman Küçükertan’a her modun kendine özgü zorluklarının olduğunu bilmekle beraber yıllardır bu işi yapan bir firma olarak belli masrafları da göz önünde bulundurduğumuzda en kolay ve kar marjı en yüksek taşıma modu hangisidir yönünde sorduğumuz soruya ise şu şekilde cevap verdi: ‘Sizin de belirttiğiniz gibi her taşıma modunun kendine göre kolaylıkları ve zorlukları var. Ama ben şöyle cevap vermeyi tercih ediyorum. Bizim tercih ettiğimiz taşıma modeli artık inter model, yani modlar arası taşıma modeli dediğimiz model. Çünkü şunu görüyoruz ki, Türkiye’de en çok yaptığımız taşımacılık olan karayolu taşımacılığını hepimiz biliyoruz. Karayolu taşıması sarf ettiği enerji, çıkardığı karbon monoksit ve karbon dioksit gibi atıklar nedeniyle çevreyi olumsuz yönde etkiliyor. Ama bundan da vazgeçmek mümkün değil. Buradan hareketle ben şunu diyorum, toplama ve dağıtma noktalarında yani yükün alınması ve dağıtılması noktasında karayolunu kullanmak mecburi, bundan kaçamıyoruz. Fakat imkân bulduğumuz noktalarda karayolu ile aldığımız yükü demiryoluna ya da nehir yoluna aktarabiliriz. Böylece hangi taşıma modunun nerede avantajı varsa bunu kullanabiliriz ve verimliliği burada sağlayabiliriz’ diyerek konuyla ilgili görüşlerini aktardı.

‘Modlar birbirinin rakibi değil, tamamlayıcısıdırlar’

Yine taşıma modları ile ilgili olarak, modlar birbirine rakip midir yoksa birbirini tamamlayan unsurlar mıdır şeklinde sorduğumuz soruya şu yönde cevap verdi: ‘Kesinlikle değillerdir. Ben bunu çeşitli defalarla da belirttim. Modlar, birbirinin rakibi değildir. Modlar, birbirinin tamamlayıcısıdır. Demir yolu ile yüzde yüz taşıma yapamazsınız, deniz yolu ile de yapamazsınız. Bir yerde başlayacak ve bir yerde bitecek, bu yüzden modlar birbirinin rakibi değil, tamamlayıcısıdırlar’ dedi.

‘RO-RO taşımacığına kısa vadede girmeyi düşünmüyoruz’

Son dönemde belli firmaların RO-RO taşımacılığı yapmaya başladıklarını ifade ettiğimiz Küçükertan'a, OMSAN Lojistik olarak kendilerinin bu yönde bir çalışmalarının olup olmadığını sorduk. Osman Küçükertan konuyla ilgili olarak, bu yıl bu yönde bir çalışmalarının olmadığını aktardı. Daha çok mevcut RO-RO servis sağlayıcıları ile işbirliklerini arttırıp, özellikle inter modeli RO-RO, karayolu ve demir yolunu da kombine ederek, taşımacılık da şirket prensibi olarak daha uygun gördüklerini ve OMSAN Lojistik olarak RO-RO taşımacığına kısa vadede girmeyi düşünmediklerini aktardı.

‘Kiralama yolu ülke ekonomisi için çok daha faydalı'

Lojistik sektöründe çokça uygulanan iki yöntem olan kiralama ve satın alma konusunda düşüncelerini sorduğumuz Küçükertan şu değerlendirmelerde bulundu: ‘Bu konuyla ilgili olarak 2000’li yıllarda özellikle araç üreticisi firmalarla bir takım görüşmelerimiz oldu. Bu firmalar operasyonel kiralama yöntemine gitmediler ve sadece kiralama da değil, bakımı ve onarımı dahil lojistik firmalarına vermeliler. Konuyla ilgili şunu söyledik, ‘kendileri bu 2. El araçların değerlendirilmesini yapıp, hem satışlarını arttırsınlar hem de lojistik şirketleri bilançolarında çok büyük miktarda aktifleri olmasın ve şekilde her iki taraf için hem üretici hem de lojistik şirketleri için karlı ve makul ortam oluşsun’ dedik. Bu nedenle biz OMSAN Lojistik olarak, Avrupa ülkelerinde olduğu gibi, kiralama yolunun ülke ekonomisi için çok daha faydalı olacağını düşünüyoruz’ dedi.

‘Kendi lokomotifimizde, makinistimizle, vagonlarımızla ağır yük taşımacılığı yapmak istiyoruz’

OMSAN Lojistik Genel Müdürü Osman Küçükertan’la yaptığımız söyleşi de yeni çıkan kanunla beraber firmaların artık kendi tren hatlarını kurabileceklerini belirttik. Bu konu ile ilgili bir çalışmalarının olup olmadığını sorduk. Küçükertan şu ifadeleri kullandı: ‘Biz 2003 yılından beri Almanya-Türkiye hattı arasında düzenli blok tren taşımacılığı yapıyoruz. Bu bizim sevdiğimiz ve yapmak istediğimiz bir taşıma modu… Bunu Türkiye içinde de yapmak istiyoruz ancak bunu hepimizin bildiği nedenlerden kaynaklı çok kısıtlı olarak kullanabiliyoruz. TCDD yollarımız çok iyi niyetli olmasına rağmen üst yönetim buna fiziki anlamda yetemiyor. Şimdi demiryollarını serbestleştirme kanunu çıktı. Bundan dolayı memnunuz ancak eksik olan nedir? Yönetmelikler. Kim neyi nasıl yapacak? Eğer bu yönetmelikler de çıkarsa biz kendi lokomotifimizi almaya, kendi makinistimizi istihdam etmeyi, kendi vagonlarımızı kullanarak, özellikle Türkiye içinde ağır yük taşımacılığı yapmak istiyoruz’ diyerek yönetmeliklerdeki bir takım eksikliklere vurgu yaptı.

‘Mevcut limanlarımızı daha verimli hale getireceğiz’

OMSAN Lojistik olarak son dönemde liman yatırımlarının olup olmadığını sorduğumuz Osman Küçükertan, konuyla ilgili olarak faaliyet gösterdikleri gruplarının Ereğli’de ve İskenderun’da iki tane büyük limanlarının olduğunu kaydederek, şu bilgileri bizimle paylaştı: ‘Mevcut bu iki limanımıza ek olarak, Yarımca’da inşaatı başlamış fakat henüz tamamlanamamış bir limanımız daha var. OMSAN olarak biz bu limanların, daha yüksek kapasitelerle kullanılmasını, daha çok elleşleme yapılmasını ve daha modernize edilmesini sağlamaya çalışıyoruz. Planlarımız bu yönde, bu üç limanımızın kapasitesini arttırıp, daha verimli bir şekilde kullanılması için çalışmalarımız var’ diyerek ilerleyen süreçteki hedeflerini paylaştı.

www.tasimacilar.com