Şehir içi taşımacılıkta bir marka: OTOBÜS A.Ş.

Şehir içi taşımacılıkta bir marka: OTOBÜS A.Ş.

Kuruluşundan bu yana tek amacı İstanbullulara rahat, güvenli ve ekonomik yolculuk sunabilmek olan Otobüs AŞ. Yeni dönemde de çalışmalarına devam ediyor.

Hizmet ve kalitede çıtayı giderek yükselten Otobüs AŞ bu anlamda şehir içi toplu taşımada yalnızca kendiyle yarışıyor. Hizmette kalite odaklı çalışan Otobüs AŞ’de Genel Müdür Abdullah Yasir Şahin’le ihale sürecini, ÖHO ve İETT ilişkilerini, şoförlerin eğitimini, yeni hatları, alt dar bölgeleri, UKOME kararlarını ve yeni ihalelerle beraber şartnamelerde yapılacak olan değişiklikleri değerlendirdik. Otobüs AŞ’nin son dönemdeki çalışmaları hakkında görüşlerine başvurduğumuz Şahin, sürekli hizmet ürettiklerini, bunun için belli bir sınır koymadıkları ve ‘yapılan hizmet noktasında tatmin olursak, kaybetmeye başlarız’ diyerek standartları ne kadar yükselttikleri konusunda Şahin son noktayı koydu. Sözlerine şöyle devam etti: ‘İstediklerimizin bir kısmını yapabildik mi? Hedefe yüzde 100 ulaşabildik mi? Henüz daha oraya gelmedik. Ama zaten yaptığımızla tatmin olur ve durursak kaybetmeye başlarız. Biz tatmin olmayan bir şirketiz. İşin gerçeği İstanbul’a, İstanbulluya hizmet konusunda tatminsiziz. Üretmeye, geliştirmeye devam edeceğiz’ dedi.


‘Büyük Şehir Başkanımız ve tüm Otobüs AŞ yönetimi İstanbul için çalışıyoruz’


Otobüs AŞ olarak arkalarındaki kamuoyu desteğine dikkat çeken Abdullah Yasir Şahin, İstanbul için geliştirdikleri projeler konusunda olumlu geri dönüşümlerin bir sonraki adım için güven ve güç yarattığını anlattı. Asıl motivasyonun bir yanıyla güçlü bir ekiple yaratılacağını şu sözleriyle özetledi: ‘İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, çalışmalarımızın arkasında, Genel Sekreterimiz, Yönetim Kurulu Başkanımız, Genel Sekreter Yardımcımız Muzaffer Hacımıstafaoğlu, Ulaşım Daire Başkanımız Yakup Bey en önemlisi de kamuoyu arkamızda bu bizim açımızdan çok önemlidir. Beraber aynı dava için çalışmak bizi mutlu ediyor. Biz bunları itici kuvvet olarak görüyoruz. İyiye gidiyoruz’ dedi.

‘İstanbul için aynı masa etrafında toplanıp konuşur olduk’


Özel Halk Otobüsleri ile Otobüs AŞ arasındaki son dönemdeki diyaloglar üzerine sorduğumuz bir soruyu Abdullah Yasir Şahin şöyle cevapladı: ‘Özel Halk otobüsleriyle son zamanlarda çok iyi diyaloglarımız var. İşin gerçeği takribi olarak son 8-10 aydır, ÖHO ile daha yakın diyalog halindeyiz. Hem özel toplantılarımız oluyor, hem de belediyenin çatısı altında toplantılarımız oluyor. Dernek başkanlarımız hepsi sağ olsunlar Yönetim kurullarıyla birlikte buraya geliyorlar’ diyerek sıcak temas halinde olduklarını bildirdi. Şahin sözlerini şöyle sürdürdü: ‘gelen arkadaşlar, -‘bundan sonra inşallah çok ciddi iş birlikteliklerimiz olacak’- diyorlar. Şu anda bizi model olarak alıyorlar. Araç standartları konusunda yenilemeler başladı biliyorsunuz. Bir kısmında havuz sistemi uygulanmaya başlandı. Şoförlerle alakalı olarak eğitimler devam ediyor. Bunların hiç birisi yeterli değil ama sonuçta bir adım. İyi gelişmeler var. Hatların yeniden organize edilmesi konusunda; hangi hatlar lazım, hangi hatta ne kadar otobüs lazım konularını artık birlikte aynı masa etrafında toplanıp konuşur olduk’ diyerek memnuniyetini dile getirdi.

‘ÖHO’nin Otobüs AŞ’nin bünyesine girmesine biz değil, siyasi irade karar verir’


ÖHO ile sıcak diyaloglar sürerken, ÖHO’lerinin Otobüs AŞ bünyesine girme ihtimaline dair Otobüs A.Ş. Genel Müdürü Abdullah Yasir Şahin kendisini ve yetkilerini aşan bir karar olduğunu belirtti. Yanı sıra bir arz talep durumunun var olması gerektiğini belirterek, şunları ifade etti: ‘Bu talep ile ilgili bir durum ve böyle bir şey olacaksa bile böyle bir kararı verecek olan Otobüs A.Ş. değil. Siyasi iradedir. Büyükşehir Belediye Başkanımızın vereceği bir karardır’ dedi. Bu anlamda özellikle iki tane Özel Halk Otobüsü derneğinden, Otobüs AŞ bünyesinde yer almak istediklerine dair kendilerine bir teklifin geldiği bilgisini paylaşan Şahin, böyle bir kararı, kendisinin veremeyeceğini belirterek, dernek yöneticilerine adres olarak İstanbul Büyük Şehir Belediyesi’ni ve siyasi iradeyi gösterdiğini belirtti. Büyük Şehir Belediyesi onay verdikten sonra kendilerine böyle bir görev verilirse rahatlıkla üstesinden gelebileceklerini de ayrıca belirtti.

‘İstanbul’da ulaşım modlarının tek elde toplanması pek mümkün değil’


İstanbul’da farklı ulaşım modlarının tek elde toplanmasının pek mümkün görünmediğini belirten Abdullah Yasir Şahin, konu ile ilgili olarak şunları aktardı: ‘bizim ilgili yerlerle bu konuda bir görüşmemiz henüz olmadı. Çünkü bize verilmiş olan öncelikle 1500 otobüslük bir yetki var. Bunun dışında bir de en son Çatalca ve Şile minibüslerinin de işletme yetkisi meclis kararı ile bize verildi. Ben, İstanbul ulaşım modlarının tek bir inisiyatif altında toplanmasının pek mümkün olacağını sanmıyorum’ dedi.


Çatalca-Şile arası yeni hat


Çatalca- Şile hattının açılmasıyla Otobüs A.Ş filosunda 7 ve 9 metrelik otobüsler olup olmayacağını sorduğumuz da ise Abdullah Yasir Şahin şu yanıtı verdi: ‘ 7-9 metrelik otobüsler olacak bu hatta fakat özürlü ulaşılabilirliği standardında olması gerekiyor. Yani alçak tabanlı ve özürlünün tekerlekli sandalyesiyle binebileceği rampalı sisteme geçilecek, bunun çalışması içindeyiz’ dedi. Otobüs AŞ’nin İstanbulluya vaat ettiği kaliteli ve ekonomik yolculuk için açtığı ihalelerde aynı şartname üzerinden devam edilip edilmeyeceği sorumuza yanıt veren Şahin, nüfusun artması, yeni hatların açılması, gelişen teknoloji ve değişken talepler gibi nedenler bize, aynı şartname üzerinden yürümenin zorluğunu anlattı. Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘Açılan ilk ihalede 12 metrelik otobüsler söz konusuyken az önce belirttiğim nedenlerden dolayı yeni yapılacak ihalede küçük otobüsler alçak tabanlı olmak zorunda engelli ulaşımına uygun olmak durumunda dolayısıyla küçük otobüslere de gireceğiz, onları da biz işlettireceğiz. Filoda bahsini ettiğimiz 10 metrelik, 9 metrelik otobüslerde düşünüyoruz. Çünkü bizim mevcut alçak tabanlı otobüslerimiz İstanbul’un bütün sokaklarına giremiyor. Sokaklar dar olduğundan manevra yapamıyor. Buralara kısa metreli otobüslerimizi koyacağız’ diyerek, yeni çalışmalar hakkında bilgi verdi.

Çatalca için 59, Şile’ye 27 yeni otobüs yolda


Çatalca için 59, Şile için 27 otobüsle başlangıç yapacaklarının müjdesini veren Şahin, bu gereksinim için UKOME’nin daha önce yıllara bölerek otobüs sayısını belirlediğini söyledi. Büyükşehir Belediyesi’nin ihale yoluyla özel işletmecilere vermiş olduğu otobüslerin yine belki de aynı işletmeciler tarafından işletilebileceğini söyleyen Şahin, ‘tutup da hem oranın yerli işletmecisini mağdur etmenin, hem de yeni bir maceraya girmenin bir anlamı yok’ dedi.

Otobüs AŞ’de şoför olmak hiç de kolay değil


Otobüs A.Ş. yetkilileri, kaliteli hizmetin sıkı bir eğitimle mümkün olacağının sürekli altını çiziyor. Bu sebeple kurum içi eğitime de ağırlık veriyor. Özellikle şoförlerin eğitimi ile yakından ilgileniyor. Abdullah Yasir Şahin, bu eğitimlerle ilgili şunları aktardı: ‘şoför eğitimleriyle biz örnek olmaya çalışıyoruz ama şoförlerin bir defa E sınıfı ehliyete sahip olması gerekiyor. Psikoteknik, SRC Belgelerinin olması gerekiyor. Belki hukuki anlamda itiraz eden çıkabilir ama biz şoförlerimizi, Milli Eğitim sertifikalı, bağımsız bir sürücü koltuğundan alıp, belediye otobüsü sürebilir diye bir testten geçiriyoruz. O sertifikayı alanları eğitime alıyoruz. Otobüs kullanımını geçemeyenleri E sınıfı ehliyeti de olabilir ama almıyoruz. O test sürüşünden başarılı olanları 4 gün eğitime alıyoruz. Ama ön şart E sınıfı ehliyet olacak, SRC Belgesi olacak, psikoteknik belgesi olacak ve özel pistte sürüş testini geçecek. Son şoför alımlarımız hep öyle oldu’ diyerek bu zorlu süreci anlattı. Eğitim konusunda detaylı bilgiler veren Şahin, ‘verilen eğitimde İstanbul’da şehir içerisinde otobüs kullanımından, yolcularla nasıl ilişki kurulmasına kadar, hattın tanımasından, Otobüs A.Ş.’nin kültürünün anlaşılmasına kadar, öfke kontrolünden işletmeciliğe kadar birçok alanda 4 günlük bir eğitim veriyoruz ve Dönem içerisinde eğitimleri tekrarlıyoruz. Görüyoruz ki o baştaki 4 günlük teorik eğitim elbette ki önemli, ama en son şoför olarak çalışırken tekrar eğitime aldığımız zaman onun verimi çok daha fazla. Her yılda bunu periyodik olarak yapıyoruz’ dedi ve Otobüs AŞ’de şoför olmanın aslında hiç de kolay olmadığı yönünde bilgi verdi.

‘Fazla yolcu alacağım diye trafiği yavaşlatanlar var’

 

Hat bazlı havuz sistemi ile ilgili bir sorumuzu yanıtlayan Şahin konuyla ilgili çalışmaların sürdüğünü fakat hat bazlı havuz sisteminin 2014’ten önce uygulamaya geçemeyeceğini belirtti. Konuyla ilgili şunları kaydetti: ‘ÖHO’lerindeki bazı arkadaşlarla hat bazlı havuz sistemini konuşmaya başladık. Hemen bugün yarın hayata geçecek bir mevzu değil ama ulaşım daire başkanımızla da özel halk otobüsleriyle de, dernek yöneticileriyle de hat bazında havuz uygulaması, yani hattın havuzu şeklinde bölgesel havuz projemiz var. Neden ihtiyaç duyuluyor buna? Çünkü sefere çıkmış olan otobüs, arkasında sefere çıkacak olan otobüs ile 10 dakikalık bir süre varsa yavaşlayarak arkasındaki ile süreyi 1 dakikaya indirebiliyor. Bu daha fazla yolcu taşıma adına yapılan bir uygulama. Bizimkiler böyle bir şey yapmıyor, yaptırtmamaya çalışıyoruz. ÖHO modelinde uygulama, taşıdığı yolcunun tamamı senindir mantığı ile çalışır. Ama bende öyle değil. Km önemli ve kurallara uymak var. Adam daha fazla yolcu alacağım diye trafiği yavaşlattığı zaman İstanbul’un trafiğini yavaşlatıyor’ dedi. ‘Bakarsınız 2014’ten itibaren uygulamaya başlamış olabiliriz’ diyen Şahin, önümüzdeki süreçte uygulamaya girebilecek yeni bir sistemin haberini verdi.

400 araçlık yeni ihale yolda


1500 aracın 1083’ünün ihalesinin bittiğini ve İstanbul sokaklarında halkın hizmetine sunulduğunu kaydeden Şahin, 400 araçlık gibi bir ihalenin daha söz konusu olduğunu belirtti. Eksiklik olduğunu kabul eden Şahin, Otobüs AŞ olarak 40 otobüslerinin olduğunu ve 110 tane daha alacaklarını söyledi.

İhale için tarih, Eylül sonları


İhale tarihi olarak Abdullah Yasir Şahin, ‘yaptığımız ihalenin sefere başlaması için son tarihler Eylül sonu. Okulların açılacağı dönemde bu yaptığımız 350’lik ihale sefere başlamış olacak. O tarihe kadar bizim kendi otobüslerimiz de zaten sefere başlamış olacak. 110 otobüs için muhtemelen Eylül sonu ihalemizi yaparız. Onların da seçimden önce sefere girmesi lazım’ dedi.

‘İhalelerde minimum 20 gün kala ilana çıkıyoruz’


İhale sürecine ilişkin Şahin, ‘prensip olarak minimum 20 gün kala ilana çıkıyoruz. Web sitemizde yayınlıyoruz. Büyükşehrin web sitesinde yayınlanmaya başlıyor ve ilana çıkıyoruz. Son dakikaya kadar hatlarla alakalı görüşmeler, otobüs sayıları, UKOME kararları, meclis kararları gibi bir takım görüşmelerimiz oluyor, yetkiyi alıyoruz, İETT ve Ulaşım Daire Başkanlığı ile görüşmeleri bitirdiğimiz anda ilana çıkıyoruz’ dedi.

İhalelerde şartnameye ek olarak girecek yeni ayrıntılar var


İhale sürecinde şartnameye ek maddeler gelebilir mi, yeni şeyler talep edilebilir mi diye sorduğumuz bir soruya Şahin şöyle bir cevap verdi: ‘Üreticiler bunun çok farkında, işletmeciler çok farkında değiller. Bizim aslında her ihalemizde bir önceki ihaleye göre bir takım gelişmeler vardı. Artı yönde tekâmül söz konusuydu. 3. Paket ihalemize bakacak olursanız CNG İle alakalı bir detay şartname göremezsiniz. Elektrikli ve CNG’li otobüste olabilir denilmiştir. Çünkü o dönemde İstanbul’da CNG’li bir otobüs uygulaması yoktu. Ama o ihalede 43 tane otobüs CNG’li olarak sisteme girdi. Mevcut piyasanın şartlarında genel özellikler vardır koltuk kapasitesiyle, klima kayıt sistemleriyle, LCD ekranlarıyla, alçak tabanlarıyla, koltuğuyla vs ile ama CNG’li aracın detaylı teknik şartnamesi bu ihalede vardı. Bu ihalede de elektrik detaylı teknik şartname görmediniz. Çünkü şu anda yaygın bir şekilde Türkiye’de oturmuş bir elektrikli araca yönelik olarak bir uzlaşma yok. Bu süreç içerisinde oluşuyor. Muhtemelen daha sonraki ihalelerimizde elektrikli araçlarla alakalı olarak böyle bir teknik detaylı şartnamede göreceksiniz. İlk 170 adetlik ihalemizde kamera sistemlerinde 72 saat kayıt sistemini öngörmüştük. Ama gördük ki 72 saat bizim ihtiyacımızı tam karşılamıyor. Şimdi harekete duyarlı olarak 45 gün kayıt yapabilen özelliğe geçtik. Ve muhtemelen 4. şartnamemizde EDS özellikli kamerayı şartnameye teknik olarak koymuş olacağız’ diyerek yeni ihale sürecinde şartnameye dâhil edilebilecek hususların sinyalini verdi.

‘2014’te kamunun açacağı hiçbir ihalede dizel tercih edilmez’


Önümüzdeki, günlerde gerçekleşecek olan ihalelerde CNG’nin durumuna dair görüşlerine başvurduğumuz Otobüs AŞ Genel Müdürü Abdullah Yasir Şahin konuyla ilgili şunları aktardı: ‘öyle bir noktaya geldik ki, dizelle CNG arasında artık ekonomik anlamda uçurum var. Çevrecilik açısından olayın üzerine gidemiyoruz çünkü EURO 5 Motor’da çevreci onun için biz tercihi işletmecinin kendisine bırakıyoruz. Ama görünen o ki şuan da 350’lik pakette son yaptığımız ihalede yüzde 80’lik bir oran CNG’li otobüslerle girmek istiyorlar. Bir önceki 250’lik pakette CNG’li otobüs 42-43 taneydi, bugün 350’nin yüzde 80’ninden bahsediyoruz. Ben zannetmiyorum ki Türkiye’de 2014’ten sonra kamunun açacağı hiçbir ihalede kamunun kendi alımlarında dizel olsun veya tercih edilsin.

‘CNG’li otobüsler yüzde 27 ile 48’e kadar varan bir ekonomik fark var’


İşin ekonomik boyutuna da dikkat çeken Şahin, sistemlerinde çalışan CNG’li otobüslerin fosil yakıtlara ve dizele göre yüzde 27 ile 48’e kadar varan bir ekonomik avantaj yarattığını belirtti. CNG’li otobüslerin üretimi ve satışının pahalı olduğunu söyleyen Şahin, otobüslerin 1 yılı geçmeyen bir süre içinde kendilerini amorte ettiklerini belirtti. Sözlerine şöyle devam etti: ‘biraz dur-kalk fazla olan trafiğin yavaş ilerlediği yerlerde CNG tüketimi fazla ama dur-kalkın daha az olduğu trafiğin daha az olduğu yerlerde ise ekonomik avantaj çok daha fazla onun için yüzde 20-48 arasında bir değişim söz konusu’ dedi. CNG’ler ve dizellerdeki cezalarına ilişkin olarak da Şahin CNG’ler için 180 gün, dizeller de 150 güne vurgu yaptı.

‘İhale de ve genel toplamda yüzde 10’u geçemez’

 

Firmaların maksimum yüzde 10’luk hat alabileceklerine dikkat çeken Şahin, ilk ihalede yüzde 20-22’ye kadar çıkıldığına dikkat çekerek, kendilerinin bunu yüzde 10’a çektiklerini hatırlattı. İhale sözleşmesine, bir hatta ve ihale de yüzde 10’u geçemez’ diye madde koyduklarını belirtti. Sözleşmeye konulan bu madde nedeniyle bir şahsın veya bir şirketin total filonun yüzde 10’unu almasının pek mümkün olmayacağını belirtti.

‘Cezalarla ilgili olarak trafikle veya polisle görüştüğümüz hususi bir durum yok, olamaz’


2012 yılında toplam Otobüs AŞ’ye kesilen ceza miktarını sorduğumuz Abdullah Yasir Şahin, konuyla ilgili düşüncelerini şöyle ifade etti; ‘Emniyet Müdürlüğü’nün kesmiş olduğu cezaları biz görmeyiz. Çünkü ceza şoföre ve plakaya kesilir Fakat özel anlamda bizim trafikle polisle veya emniyetle görüştüğümüz hususi bir durum yok. Bizim hiçbir zaman böyle bir isteğimiz ve temasımız olmadı zaten… Aksine ben trafik kurallarının uygulamasında mümkün olduğu kadar tavizsiz olmaya çalışıyorum’ diyerek bu konudaki hassasiyetini dile getirdi. Fakat zaman zaman istisnalar olabileceğini de belirten Şahin, özellikle başlangıç aşamasında bazı şeyleri görmezden geldiklerini de ekledi ve sözlerine şöyle devam etti: ‘istisna durumlar olmuş olabilir ama genel anlamda Otobüs AŞ otobüslerine ceza yazılmıyorsa bunun tek bir sebebi olabilir, bizimkiler, demek ki kurallara uyuyorlar’ dedi ve özel bir uygulamanın söz konusu olamayacağının altını çizdi. ‘Ben böyle bir bilgiye sahip değilim, ÖHO’ne çok ceza kesiliyor, Otobüs AŞ. araçlarına hiç ceza kesilmiyor veya az kesiliyor yönünde emniyet kaynaklı böyle bir istatistiksel veriye sahip değilim ama biz eğitimlerde bu konunun çok üstünde duruyoruz ve sürekli denetim ve kontrol yapıyoruz’ dedi. Bu konuda sürekli teyakkuzda olan denetim elemanlarının varlığından bahseden Şahin, ÖHO’leri ile ilgili olarak da şöyle bir tespitte bulundu: ‘ÖHO’lerini vatandaş çoğu zaman şikâyet etmek bile istemiyor. ‘Nasıl olsa bir şey düzelmiyor’ diye düşünüyor’ dedi. Konu ile ilgili Otobüs AŞ’nin uygulamaları hakkında bilgi vererek sözlerine şöyle sürdü: ‘Biz de öyle değil, bakın bizim otobüslerimizin arkasında 70 cm’lik boyunda ALO 153’ü koyduk. Bu nedir özellikle bir kuralsızlık söz konusu ise, vatandaş şikâyet etsin. Bir de vatandaşlarımız içinden direkt bana mail atanlar var, cepten arayanlar var. Ben çok mutlu oluyorum yoksa ben o denetimi para ile yaptıracağım’ diyerek memnuniyetini dile getirdi.

‘Hat konusunda nihai karar UKOME’nindir’


Söyleşimiz içinde Otobüs AŞ Genel Müdürü Abdullah Yasir Şahin’e, İETT’nin UKOME kararı almadan açtığı yeni hatlar konusunda düşüncelerini sorduğumuzda ise şunları aktardı. 5216 sayılı Büyük Şehir Belediye kanuna atıfta bulunarak, kanun çıktıktan sonra yani 2005 yılından itibaren Büyük Şehir Belediye’lerinde toplu ulaşımdan belediyelerin sorumlu olduğunu hatırlatan Şahin, bu şirketlerin özellikle İETT ve Ankara’nın EGO’su gibi özel kanunla kurulmuş, ulaşım şirketleri olduğu yönünde bilgi verdi. Büyük Şehir Belediyeleri adına UKOME’lerin varlığından bahseden Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘UKOME üyeliklerinde emniyetin de, valiliğin de belediyelerin de özel teşebbüsün de temsilcileri var. Büyük Şehir Belediyesi sınırları içerisinde bir hat konacaksa buna UKOME karar verir, bir hatta otobüs sayısı arttırılacaksa buna da UKOME karar verir. İETT’nin tabii geçmişten kalan alışkanlıklarla belki veya günlük olarak, mevsimlik olarak ihtiyaç olan bir bölgede bir hattı devreye sokabiliyor. Bunu bir ihtiyaca karşılık yapıyor, fakat bir süre sonra bakıyorsunuz ki, ihtiyaç devamlılık arz etmeye başlıyor. Bu durumda hattın sürekli hala geldiğini ya da geleceğini gören İETT bunu UKOME’ye getiriyor. Bizim de hat önerilerimiz oluyor, İETT’nin de hat önerisi oluyor. İETT elindeki filo ve kamu gücü dolayısıyla acil durumlarda ve ihtiyaç halinde müdahil olma adına böyle ekstra seferler başlatıp, ekstra hatlar oluşturabiliyor ama nihai hale getirme işi yine UKOME kararı ile oluyor’ dedi.

‘Eylül ayından sonra ‘alt dar bölge’ çalışmasına başlayacağız’


Otobüs AŞ Genel Müdürü Abdullah Yasir Şahin dar bölgelerin ne zamana hayata geçeceği yönünde de bilgi verdi. Anadolu, Beyoğlu ve Avrupa Bölgeleri olmak üzere 3 ana bölgeden bahseden Şahin, 3 ana bölgenin Anadolu Bölgesi’nde 209 otobüslerinin olduğunu, girecek olan yeni otobüslerle beraber sayının 357’ye yükseleceğini kaydetti. Şahin, rotasyonla çalıştıklarını ekleyerek, şu değerlendirmelerde bulundu: ‘bir hatta çalışan otobüsü ertesi gün başka bir hatta verirsek, İstanbul’un Anadolu yakası 1 yılda filan aynı hatta gelecek’ dedi. Hatların yerleşim alanlarının coğrafi, sosyolojik ve demografik farklılıklarına dikkat çeken Şahin, dalgalanmaları, o bölgedeki yolculukların özelliklerini, hattın hassasiyetlerini şoförün hiçbir zaman öğrenemeyeceğini anlattı. Çözüm yolu olarak da 350 otobüslük bir rotasyondansa biraz daha alt bölgesel rotasyona geçme kararı aldıklarını belirterek, sözlerine şöyle devam etti: ‘yine genel havuzda toplansın ama kilometrenin biz de yüzde 60 gibi etken olmasından dolayı insanlar da mağdur olmasın. Bunu da dönüşümlü yapalım. Söz gelimi C Bölgesi’nin altında 3 tane daha C1, C2, C3 bölgesi oluşturursak, birileri de sürekli C1’de çalışmasın. Alt havuzların da rotasyonunu yapalım. 6 ayda bir veya 1 yılda bir… diye bir düşüncemiz var. Sonuçlanma aşamasına geldi belki şu 350’lik paketten sonra alt dar bölge uygulamasına geçebiliriz. Eylül ayından sonra ‘alt dar bölge’ çalışmasına başlayacağız’ diyerek konu ile ilgili çalışmalar hakkında bilgi verdi.

‘Ruhsatlar konusunda hukuki bir durum mevcut’


Gündem de olan bir diğer konu olarak Özel Halk Otobüslerinin çalışma ruhsatları işletmeciye, kişiye aitken, Otobüs AŞ’nin çalışma ruhsatlarının neden kendilerine ait olduğunu sorduğumuz Şahin, sorumuzu şöyle yanıtladı: ‘onlar ihaleye girerken İETT’den bireysel işletmeci olarak almışlar. Ama biz de durum öyle değil, ilk 172 de yetki İETT’deyken biz almışız dolayısıyla İETT açısından bakınca muhatap benim daha sonra da meclis kararı ile yetki bana verilmiş. Ulaşım, Büyük Şehir Belediyesi adına Toplu Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü (TUHİM) tarafından yürütüyor. Onun muhatabı benim, belediyeyle bu arada bağlantıyı sağlayan kurum benim. Dolayısıyla oradan yetkiyi alan da benim, çalışma ruhsatı benim adıma düzenlenebiliyor’ diyerek, bir başka hususa dikkat çekti: ‘ruhsatı düzenleyen belediye fakat belediyeyle teknik anlamda zincirin halkası yani özel işletmecinin bir ilişkisi söz konusu mu? Benim bu anlamda kamu adına ruhsat verme yetkim var mı? Kısacası, burada hukuki bir durum söz konusu… Dolayısıyla ruhsatı bana veriyor. Yeni dönemde yani 2014’ten itibaren benim alt işletmecimin de orada olacağı bir sistem üzerine çalışıyoruz’ diyerek durumun hukuki bir mesele olduğunun altını çizdi.

‘Sayın Başkanımız Kadir Topbaş, bize hedefi koyuyor biz o hedefe koşuyoruz’


Otobüs AŞ Genel Müdür Abdullah Yasir Şahin’e son olarak eklemek istediklerini sorduğumuzda Şahin bizlerle şunları paylaştı: ‘Otobüs AŞ’nin Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı bir kuruluş olduğunu hatırlatarak, yapacakları her şeyin Büyük Şehir Belediyesi’ni bağladığını kaydetti ve sözlerine şöyle devam etti: ‘Büyük Şehir Belediyesi’nin ulaşım konusunda varmak istediği bir standart var. Biz o standardı sağlamaya çalışıyoruz. Sayın Başkanımız Kadir Topbaş, bize hedefi koyuyor biz o hedefe koşuyoruz. Yani hedefi koyan başkan, hedefe ulaşmak için çalışmalar yapan bizleriz. Bu anlamda yaptığımız işlerde, yaptığımız uygulamalarda biz örnek olmak zorundayız. Hem mevcut işletmecilerimize örnek olmaya çalışıyoruz hem Türkiye’ye hem de dünyaya’ diyerek sorumluluklarının büyük olduğuna vurgu yaptı. Şahin, bu zor görevde, tek amaçlarının İstanbul’un ve İstanbulluların hak ettiği ulaşım hizmetini vermek olduğunu bildirdi.

Alev ARSLAN

www.tasimacilar.com 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.