Servisçi Esnafı ‘Hak verilmez alınır’ sloganıyla yine yeniden yollardaydı

Servisçi Esnafı ‘Hak verilmez alınır’ sloganıyla yine yeniden yollardaydı

“Hak verilmez, alınır” sloganıyla bir kez daha alanlara çıkan servisçi esnafı, İstanbul'da Anadolu ve Avrupa yakasının belli bölgelerde yasal haklarını almak için trafiği yavaşlatma eylemi gerçekleştirdi.

Tahdit Haklarını almak için sonuna kadar mücadele eden servisçi esnafı yine alanlardaydı. Son 30 yılın en büyük eylemini gerçekleştirmek için yola çıkan esnaf, önlerine çıkan tüm engellemelere rağmen İS-DER ve ULAŞ-İŞ Sendikası olarak Anadolu Yakası Soğanlık’tan ve Avrupa Yakasında Merter E5’ten başlayarak 1 ay öncesinden planladıkları trafik yavaşlatma eylemini gerçekleştirdi.

29 Nisan’da gerçekleştirdikleri eylemde, İS-DER ve ULAŞ-İŞ Sendikası olarak servis esnafının taleplerinin dikkate alınmaması durumunda İstanbul’un Fetih günü olan 29 Mayıs’da sabah erken saatlerde trafiği yavaşlatacakları ifade eden yetkililer, UKOME’nin görüşme talebini 3 Haziran’a kaydırması gerekçesiyle “sonuna kadar sözümüzün arkasındayız” diyerek servisçi esnafına söz verdikleri 29 Mayıs sabahı eylemi gerçekleştirdi.

Anadolu ve Avrupa yakasında toplam 1000’e yakın araçla yola dökülen servisçi esnafı, “Hak Verilmez, Alınır” diyerek birçok ilde uygulanan plaka tahdit hakkının İstanbul’da da uygulanması için tüm kozlarını ortaya koyarak tahdit uygulanması gerçekleşene kadar uygulamaya kararlı olarak hareket etti.


Trafiği yavaşlatma noktasına getiren eylemin nedeni neydi?

Eylemin trafiği yavaşlatmaya kadar getirilmesindeki durumu açıklayan İstanbul Servisçiler Derneği(İS-DER)Başkanı Murat Erdoğan 29 Nisan’da gerçekleşen eylemde UKOME’nin servisçi esnafını dikkate almaması durumunda 29 Mayıs günü eylem yapacaklarını açıkladıklarını söyleyerek 29 Mayıs’ta İstanbul’un Fethine denk gelen günde eylem yapacaklarını belirtti. Erdoğan Soğanlık'ta gerçekleşen 29 Nisan eyleminin akabinde 6 Mayıs günü UKOME’ye bir yazı yazdıklarını ifade etti. ‘ULAŞ-İŞ Sendikası ve İstanbul Servisçiler Derneği olarak taleplerimizi yineledik’ diyen Erdoğan sözlerine şöyle devam etti: ‘Yazının dönüşü bize 23 Mayıs’ta oldu. UKOME yetkilileri Haziran’ın 3’ünde bizle görüşmek üzere bir tarih verdiler. O yazıyı vererek sanki bir eylem olmayacak gibi bir tavır bizden beklediler. Dedik ki biz yazıyı sizden aldık. 3 Haziran’ı kabul ediyoruz ama eylemi yapıp sizinle öyle görüşeceğiz” diyerek yapılan eylemin gerekçesini özetledi.

Gerekçeler belli sonuç gelecek cevapta

Plaka tahdidi, yol belgesinde yaşanan sıkıntılar, araç bağlamalardaki haksızlıklar, 7’İnci aydan sonra zorunlu hale gelecek olan engelli asansörüyle ilgili olarak netlik kazanmayan kısımları belirten taleplerle UKOME’den cevap istediklerini söyleyen Erdoğan geri dönüşün bu kadar geç olmasının düşündürücü olduğunu söyleyerek “Gücümüzü deniyor da olabilirler. Acaba biz bunlara bu tarihten sonra verirsek bakalım ne yapacaklar. Güzel bir eylem gerçekleştirildi. Bunu illaki görecekler. Demek ki bu insanlarda bir sıkıntı var diyecekler. Bir sıkıntı olmazsa biz durup dururken neden yollarda trafik aksatmalarına gidelim, meydanlarda bağıralım” diyerek UKOME’nin 3 Haziran gününe görüşmeyi kabul ettiklerini görüşmeler sonucunda bir çözüm bulunmaması halinde ise eylemin daha farklı boyutlara ulaşacağını söyledi.

“İlerleyen zamanda eylemin boyutu da artacak”

Gerçekleştirdikleri eylemin sadece belli noktalarda olduğuna dikkat çeken Erdoğan, taleplerine olumlu cevap almamaları doğrultusunda gelinecek noktayı şu sözlerle belirtti: “Şu anda Merter’de E5 noktasında bir aksatma yaptık. İstanbul sadece E5 değil, bunun E6 Otobanı var, sahil şeridi var, minibüs yolu var, ana arterleri var. Biz bu sefer komple oralarda aksatmaya gideceğiz. Yani trafik komple içinden çıkılamayacak bir vaziyet alacak. Şu anda aksatmayla kimseye zarar vermedik. Ama bu demek değil ki bir dahaki sefere aynısı olacak. Daha kötüsü olduğunda o zaman sorumlusunun biz olmadığını kamuoyu da bilecek, emniyet yetkilileri de bilecek, UKOME Belediye de bilecek. 30 senedir meydana inmemiş insanlardan bahsediyoruz burada. Bu insanları artık zapt edemiyorsunuz. Bu insanlar ilk defa meydana indi ve gür bir şekilde sesimizi haykırıyoruz.”


“Güneş balçıkla sıvanmayacak”

Tüm engellemelere ve tehditlere rağmen bine yakın servis aracıyla başarılı bir eylem yaptıklarını ifade eden Murat Erdoğan, Avrupa yakasında 200 servis aracının Merter E5’te eylemi gerçekleştirdiklerini diğerlerinin ise Anadolu Soğanlık’ta eylemi yaptıklarını söyleyerek” Tabi ki bugün 29 Mayıs İstanbul’un Fethi. Bütün emniyet tahakkuktaydı. Bizimle geceden de görüşmeler yaptılar. Eylemi ertelememizi istediler. Sonra haklı olduğumuzu anlatınca tamam ama yol kesme olmasın dediler. Emniyetten aldığım bilgi doğrultusunda 200 Avrupa yakasından kalanı ise Anadolu yakasından oldu. Bu çok farklı boyutlarda olabilirdi. Esnaf odası eylemimizden birkaç gün önce mesaj atmış bizim taraftarlarımıza ve üyelerimize. Olmayacak bir şekilde bu eylemi kösteklemeye çalıştılar. Ama ne yaparlarsa yapsınlar bu saatten sonra güneşi balçıkla sıvayamayacaklar. Biz onlarla birçok noktada ortak hareket etmeye çalıştık yanaşmadılar. En son yaptıkları Kazlıçeşme mitinginde de güzel bir kalabalık oldu, ama kalabalık istediğini alamadı. Belediye ve UKOME’ye yüklenilmedi” ifadelerini kullandı.

“Birlikte hareket edersek sonuca daha çabuk ulaşırız”

Birlik ve beraberliğin gelinen noktada önemine değinen Erdoğan, aynı duygularla hareket edilip de neden iki başlı olunduğuna bir anlam veremediğini şu sözlerle açıkladı: “Bende aynı şeyi savunuyorsam, sende aynı şeyi savunuyorsan ve biz burada sen ben yapmıyorsak, evraklarımız elimizde gelin sahip çıkın diyorsak, bizde bir problem yok demektir. Bizim ne seçim ne de koltuk elimizden gidecek kaygımız var. Biz bu mücadeleyi gönülden veriyoruz. Sonunda da başarı sağlayacağımızdan eminiz. Ama bu başarı bir ayda mı gelir, 1 senede mi gelir bilmiyorum. Fakat bu şekilde bölük pörçük gitmeyip tek kalem hareket etsek bu başarı elbette ki daha hızlı ilerleyecek. Maalesef bunu engelliyorlar. Siyasi baskımı görüyorlar başka bir hedefleri mi var, başka bir düşünceleri mi var yani anlam veremediğimiz bir baskı var onlarda.”

“Büyük firmalar tahdide onay veriyor”

Büyük firmaların eyleme bakış açısını da değerlendiren Erdoğan, uzun zamandır yaptıkları görüşmeler sonucunda plaka tahdidinin İstanbul’da uygulanmasının önemini anladıklarını belirterek “Hep plakayı anlattık. Artılarını anlattık. Diğer vilayetlerden örnekler verdik. 29 Nisan eyleminden evvel biz onlara resmi bir yazı yazdık. Dedik ki plaka hakkında bize son düşüncülerinizi aktarırsanız biz ona göre sizinle ilişkilerimize devam edeceğiz. Onlardan bize nisan sonunda resmi bir cevap geldi. Bu cevapta daha öncesinden plakaya karşı olduklarını, ama bundan sonra gelişen şartlar ve belediyenin tavırlarından dolayı bu saatten sonra plakaya karşı olmadıklarını oluşacak şartlarda olumsuzluklar olmaması için ellerinden geleni yapacaklarını plakaya sahip çıktıklarını beyan ettiler. Biz bunu bütün üyelerimize açıkladık ve bize büyük firmalar araçlar yolladılar. Kendilerine çalışanları engelleyen firmalar artık gidin, İSDER ve ULAŞ-İŞ’in yaptıkları eylemlere katılın tavrına girdiler” dedi.

Plaka tahdidinin servisçi esnafı için önemli bir sigorta teşkil ettiğini ifade eden Erdoğan, Ankara’da servis plakasının 400 milyar, Gebze’de ise 2 milyardan 50 milyara çıktığını iddia etti.


“Tahdit yasası İstanbul’da uygulanmalı”

Türkiye ULAŞ-İŞ Sendikası Başkanı Abdurrahim Barın ise “Canı yanan eşek atı geçer” diyerek firmalar tarafından baskı altına alınan servisçinin artık dayanacak gücünün olmadığını belirtti.

Türkiye’deki 180 bin servisçinin 70 binini İstanbul’da olduğunu ifade eden Barın, buna rağmen tahdit yasasının İstanbul’da uygulanmamasına bir anlam veremediğini belirterek Ankara’da üst düzey yöneticileriyle yaptıkları görüşmelerin olumlu geçtiğini söyledi ve “Ankara’da 3 bakan ve 2 Başbakan yardımcısı bizim görüşlerimizi destekledi. Doğu birdir. Bunun sonucunda büyükşehir belediyesi de bize dönerek bilirkişi görevlendirdi. Bilirkişi raporunu tuttu evet bu yasa uygulanmalıdır denildi” şeklinde konuştu.

“Belediye seçimlerine kadar tahdit işi olacak”

Yapılan eylemlerin sonucunda İstanbul’da tahdidin uygulanmasına yönelik kesin ve net cevabın belediye seçimlerinden önce bir karar bağlanması gerektiğini söyleyen Barın, “ bu iş açık ve net olarak söylüyorum ki büyükşehir belediye başkanlığı seçimlerine kadar olmak zorunda. Çünkü bu işin olması gerektiğiyle ilgili elimizde belirli raporlar var” dedi. Oya KAYA / Alev ARSLAN

www.tasimacilar.com


 


 


 


 


 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
9 Yorum