SGS TransitNet, 11 Ülke’de Asıl Sorumlu

SGS TransitNet, 11 Ülke’de Asıl Sorumlu

SGS TransitNet, ‘’Asıl Sorumlu Statüsü’’ kapsamında hizmet verdiği 10 ülkeye Sırbistan'ı da dahil etti.

2007 yılında RoderNet Projesi olarak pazarlanan ve daha sonra RODER ve UND’nin birleşmesiyle  UNDNet olarak sürdürülen, 2012 yılında ise SGS’nin bağımsız olarak kurduğu SGS TransitNet, ‘’Asıl Sorumlu Statüsü’’ kapsamında hizmet verdiği 10 ülkeye Sırbistan’ı da dahil etti. 

   Sırbistan’ın SGS TransitNet hizmet ağına katılımı üzerine Taşımacılar Gazetesi olarak; Transit Sistemi Destek Hizmetleri A.Ş. Genel Müdürü Hüseyin Kıyak ile SGS TransitNet’in hizmetleri, ‘’Asıl Sorumlu Statüsü’’ kapsamında hizmet verilen ülkeler, Ortak Transit Sistemi ve lojistik sektörünün Ortak Transit Sistemi’ne bakışı hakkında bir röportaj gerçekleştirdik.

   İlk olarak, SGS’nin 1876’dan bu yana, gözetim ve denetim hizmeti verdiği, uluslararası ticaretin kolaylaştırılması için 130 ülkede faaliyet gösterdiğini ve SGS markasına güven duyulduğunu açıklayan Hüseyin Kıyak  SGS TransitNet’in özel bir proje olduğundan bahisle amacının; eski transit rejimlere göre lojistik sektörüne daha hızlı ve daha hesaplı transit çözümleri sunmak ve transit rejimi anlamında Türkiye’yi Avrupa Birliği’ne entegre etmek olduğunu ifade etti. Hüseyin Kıyak, Türkiye için entegrasyon anlamında amaçlanan hedefin yüzde 100’nün gerçekleştiğini belirtti.

   Hüseyin Kıyak şirketin faaliyet kapsamını ise şu şekilde ifade etti: ‘’Kapsamlı teminat kullanma izni alarak Türkiye’nin yanı sıra şuanda 11 ayrı ülkede faaliyet gösteriyoruz. Taşımacılara; ‘‘Kendi Ofislerinden Transit Beyanname Sunma ve Sundurma Hizmeti veriyor, taşıdıkları gümrüklü mallardan geçilen ülkelerin alacağı olan vergileri garanti altına alıyoruz. ‘’

   Hüseyin Kıyak, açıklamalarının devamında Ortak Transit Sistemi’ni şu şekilde açıkladı:

   ‘’Ortak Transit Sistemi Avrupa Birliği’nin en pratik olduğuna inandığı sistemdir. Sistemin işleyişi için kapsamlı teminat kullanma izni verilebilecek güvenilir yapılara ve onların kefili olan bankalara ihtiyaç olur, kapsamlı teminat kullanma iznini ilgili ülkelerin Gümrük Bakanlıklarından alan kuruluş  banka  teminat mektubu verir. Yazılımını oluşturur. İlgili ülkelerin gümrük idareleriyle entegre eder, elektronik ortamda transit rejim için beyannamesini sunar ve o beyannamenin konusu ürünlerin taşınmasında yol boyunca vergileri garanti altına alır.‘’

   ‘’Ortak Transit Sistemi, 1987 yılında AB ve EFTA ülkelerinin katılımı ile oluşturulmuştur. Ama biz tam olarak 2012 yılında dâhil olduk. Ülkemizin Ortak Transit Sistemi coğrafyası ile entegre olabilmesi , bir başka ifadeyle Türk taşımacılarının bu sistemden faydalanabilmesi için SGS 2006 yılında teorik çalışmalara başladı, 2007 yılında da fiilen RODERNET adıyla uygulamaya başladık. ‘’

 

Artık Tek Beyanname Sunuyoruz

   ‘’Biz, Türkiye Ortak Transit’e dâhil olmadan önce işlemleri, iki ayrı işlev olarak yürütüyorduk. Şöyle ki, örneğin; Konya ve Londra arasındaki bir taşıma işi için, Konya’daki gümrüğe beyanname sunuyorduk, Kapıkule Gümrük Müdürlüğü ekranına gideceğini belirtiyorduk, yani Konya-Kapıkule arasında yolculuk için sadece Türkiye’ye özel bir beyanname sunuyorduk ve yol boyunca da kefil oluyorduk. Sonra taşıt Kapıkule’den çıkar çıkmaz; Bulgar tarafında, ortak transit sisteminin sınır gümrük idaresine  bir beyanname sunuyorduk, oradan Londra Gümrüğü’ne kadar kefil oluyorduk. İki ayrı iş yapmış oluyorduk. 2007’den itibaren iki ayrı iş yaparken Türkiye 2012 yılında Ortak Transit’e girdiğinden bu yana artık tek beyanname sunuyoruz. ‘’

    Eski transit rejimlerinden biri olan TIR Sisteminin kaldırılmasıyla ilgili herhangi bir durumun söz konusu olup olmadığını sorduğumuz Hüseyin Kıyak, bu konuyla ilgiliyse şu açıklamalarda bulundu:

   ‘’ Ortak Transit Sistemi’nde şu anda 34 ülke var. Oysa Dünya’daki diğer ülkelerin hala TIR Sistemine ihtiyaçları var. Onlar TIR Sistemi’nde çalışmaya devam ediyorlar. Ülkemizde de şuanda Uluslararası taşımaların çok önemli bir bölümü hala Tır Karnesi’yle yapılıyor. Şuan için Doğu Ülkeleri’ne yapılan taşımalarımızda Tır Karnesi’nden başka bir şansımız yok. TIR Sistemi’ne ihtiyaç duyulduğu sürece uygulanması devam edecektir. ‘’

 

‘’Yenilik Adapte Olunması Kolay Bir Şey Değildir’’

   Kıyak, eski transit rejimlerine oranla daha pratik ve daha hesaplı olan Ortak Transit Sistemi’ne geçişin bu kadar uzun zaman alması konusunu ise şu şekilde ifade etti:

   ‘‘Yenilik adapte olunması kolay bir şey değildir; özellikle elektronik ortamda bir iş yapıyorsanız. 1975’ten bu yana her şeyi kâğıt ortamında yapmaya alışmış insanlara şimdi diyoruz ki, ‘’ Şoförün elinde kâğıt dolaştırmasına gerek yok. Siz firma olarak belgelerinizi kendi ofisinizden elektronik ortamda gümrüğe gönderin ve gümrük memuru oradan gerekli onayı versin. Yol boyunca şoförünüz hiçbir gümrük kapısında beklemesin. ’’

   Böyle bir yeniliği insanlara anlatmak kolay değil. Zira yukarıda da ifade ettiğim gibi, iş yapma anlayışını değiştiriyoruz. TransitNet sisteminde herhangibir yerden Türkçe oluşturduğunuz transit beyannameyi Polonya’daki gümrük görevlisinin kendi dilinde, Romanya’daki görevli Romence, Almanya’daki görevli Almanca, Fransa’daki görevlisi fransızca vb. göreceğini, sürücünün numarayı  göstermekten başka bir iş yapmayacağını söylediğinizde doğal olarak inandırmakta güçlük çekiyoruz.  Sözü geçen 34 ülkeye yönelik taşımalarda, tüm zorluklara rağmen çok ciddi bir yol aldık. Aslında karayoluyla uluslararası eşya taşımacılığı sektörüne yeni bir soluk getirdik.

   Kıyak, Ortak Sistemi’nin sunduğu avantajları ise şöyle ifade etti:

   ‘’TIR Sistemi’nden Ortak Transit Sistemi’ne geçişte ortalama olarak taşıma başına 100 Euro civarında bir tasarruf getirdik. Bu ülkenin dış ticaretine direk katkı olarak yansıyan 100 Euro küçük değil, çok büyük bir rakam aslında. Diğer yandan hız getirdik. Düzenlemiş olduğumuz T1, T2 Beyanları sınır kapılarında barkot olarak okutuluyor. Yani yeniden veri girişi veya bir takım zaman alıcı işlemler yok. Şoför direkt olarak beyannameyi gümrük görevlisine uzatıyor, barkodunu okutuyor. Kaldı ki barkod okutmanın neticesinde görevli taşımaya dair tüm ayrıntıları kendi ekranında kendi dilinde görüntüleyebiliyor.

   Sistemin bir başka artısı ise beyannamelerimizde gümrük takip istatistik pozisyon numaralarının da yer alması. Bu, konvansiyonel beyannamede ‘’parsiyel tekstil’’ olarak tanımlanan eşyanın ayrıntılarının tespiti için taşıtı, koliyi açmak vb. bir dizi işlem yapmak zorunda kalan gümrük idaresine, (x) oranda pamuk( y) oranda polyester içerir kadın kıyafeti olduğunu göstermesi ve doğal olarak ciddi miktarda zaman kazandırması ve en önemlisi güven vermesidir. Yukarıda da değindiğim gibi bizim TransitNet yazılımımızın 7 ayrı dili mevcut. Bu sebeple Romanya’daki gümrük memuru, Sırbistan’daki, Almanya’daki veya Türkiye’deki gümrük memuru da rahatlıkla o taşıtın içinde ne olduğunu öğrenebiliyor.’’

 

Sırbistan’da da Asıl Sorumlu Statüsü

   Sırpların en temel özelliğinin milliyetçi olmaları olduğunu ifade ederek söze başlayan Kıyak, Sırbistan’ı SGS TransitNet hizmet ağına katılımı için 2012 yılından bu yana çalışmalar yürüttüklerini söyledi. Sırbistan merkezli bir şirket olmadıkları için çalışmaların uzun zaman aldığını belirten Kıyak, açıklamalarına şu şekilde devam etti:

   ‘’Sırbistan’da Türkiye gibi Avrupa Birliği’ne girmek için hazırlık sürecinde, diğer yandan Ortak Transit Sistemine girmek için de çalışmalar yürütüyor.  Biz bir anlamda Sırbistan’ın da ortak transit sistemine girişine önderlik ediyoruz. Başka bir marka gidip Sırbistan’da bunu yapamazdı. Oradaki  gümrük idarelerine de bu sistemi benimsetmek kolay bir şey değil. Henüz tam olarak oturmuş diyemeyiz. Ama çok yol kat ettik… Şimdiye kadar, Sırbistan sınır kapısına yabancı bir taşıt geldiğinde, kendi acenteleri sürücülere Sırbistan’ın bir sınır kapısından diğer sınır kapısına kadar, ortalama 15 € karşılığında kendilerine özel T1 (transit beyanname) satıyordu. Biz bunu 5 Euro gibi bir rakama düşürdüğümüz gibi Sırbistan’a özel bu T1’i taşımacı kendisi oluşturabiliyor. Sürücü acenteler ile muhatap olmadığından zaman da kazandırıyoruz.

 

SGS TransitNet, 11 Ülke’de Asıl Sorumlu

   Hüseyin Kıyak,‘’Asıl Sorumlu Statüsü’’ kapsamında hizmet verilen diğer ülkelerle ilgili olarak ise; ‘’Biz daha önce bahsettiğim gibi 34 ülkeye hizmet veriyoruz. Fakat 34 ülkenin tamamının gümrük bakanlıklarına gidip teminat vermedik veya tamamında ofisler açmadık. Bu ülkeler içerisinde tam anlamıyla 11’inde varız ve 11 ülkede de aktif olarak sistemi işletiyoruz. Şöyle söyleyeyim. Makedonya’da asıl sorumluyuz. Orada şirketimiz var. Makedon Gümrük Bakanlığı’yla entegre yazılımımız var ve Makedonya Gümrük Bakanlığı’na teminat mektubumuzu verdik. Bu şu demektir; Makedonya’dan hareket edecek olan bütün TIR’lara 34 ülkeye gitmek kaydıyla kefil olabiliriz. Tüm tırlar için T1 ya da T2 Beyannamesi düzenleyebiliriz.

   Örneğin; biz Danimarka’da asıl sorumlu değiliz. Fakat Danimarka’dan yola çıkan bir taşıt Türkiye’ye gelene kadar, Avrupa Birliği Coğrafyası’ndan geçerek yol üzerinde;  Almanya, Polonya, Romanya, Bulgaristan, Sırbistan gibi ülkelerin herhangi birisinde bize ait T1 Belgesi’ni oluşturabilir. Çünkü bu saymış olduğum ülkelerin Gümrük Bakanlıklarından, kapsamlı teminat kullanma izni almış, gerekli teminat mektuplarını vermiş asıl sorumlu konumundayız. ‘’diye açıkladı.

 

8 Yılda Zorlu Yollar Kat Ettik

   2007 yılında Türkiye’de açılan yaklaşık 750 bin beyanname arasında yalnızca 7 tanesini açarak işe başladıklarını ve günümüzde 200 bin beyannameye ulaştıklarını ifade eden Kıyak, ‘’Bu yol çok uzundu. Lojistik sektörüne bu yolu anlatabilmek için çok büyük çabalar sarf ettik. Yeri geldiğinde, ‘’Yolda iş kaybına uğrarsanız iş kaybını karşılayacağız.’’ şeklinde sözlü garantiler bile verdik.  İnsanları ikna edemedik çünkü. İlk denemelerde firmalar, ısrarla vurgulamamıza rağmen  120 Euro ödediği hizmet için 20 Euro ödemeye anlam veremediler.  Daha sonra ikinci denemelerini yaptılar. Başlangıçta bazı firmalar bizimle toplamda 50 taşıtı olmasına rağmen sadece biri için çalıştı. Bazı taşımacılar kazandırdığımız tasarrufu küçümsediler bazıları da emek yoğun bir sektörde çalıştıkları için bizim hizmetimizi dinlemeye zaman ayıramadı. Bugün geriye dönüp baktığımızda; İstanbul’da 2 kişi ile başlattığımız hizmetimizin 11 ayrı ülkede 11 ayrı şirket ile büyüdüğünü, İstanbul’daki merkez büromuzun yanı sıra Ataşehir, Pendik ofislerimizin eklendiğini, Türkiye’deki personelimizin 25’e ulaştığını görmek umut verici.

 

Mersin’de Açılan Ofisten, Beklentiler Yüksek

   Son olarak sözlerine Mersin’de şirket bünyesine yeni bir ofisin dâhil edildiğini ve açılan ofisten yana beklentilerinin büyük olduğunu belirten Kıyak, taşımaları yerinde takip etmek ve müşterilerle birebir muhatap olmak adına yatırımların devam edeceğini söyledi. SGS’nin kurumsal yapısı altında işleyişlerini sürdürdükleri için taşeronluk vermediklerinin de ayrıca altını çizdi.

 

Kamu’dan Duyarlılık Bekliyoruz

    Sistemle ilgili olarak, mevzuatsal anlamda Gümrük Bakanlığı’nın desteğinin ilk günden bu yana artarak devam ettiğini ifade eden Kıyak; ‘’2007’den beri gerek Gümrük Bakanlığı’ndan gerekse Ulaştırma Bakanlığı’ndan gerekli desteği görüyoruz. Ancak, uygulamada inanması güç zorluklarla karşılaşabiliyoruz. Ortak Transit Sözleşmesi ile gerek Gümrük, gerek Kaçakçılıkla Mücadele, gerek Marka ve Sınai Haklar kanunlarının çelişen hükümleri olabileceğini öngörerek Gümrük Yönetmeliği’nde “Asıl Sorumlu” tanımına açıklık getirilmesini talep etmiştik. Nitekim Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın üst düzey bürokratları bu talebimizi haklı görerek

   Gümrük Yönetmeliğine 274.maddede “Asıl sorumlu, gümrük yükümlülüğünün doğması halinde mali olarak sorumludur.” hükmünü eklettiler. Ancak, uygulamada, Gümrük ve Yargı mensuplarına kendimizi, ne iş yaptığımızı, bu işi yapabilmek için Gümrük ve Ticaret Bakanlığından izin aldığımızı, bu işi yapmak için ayırdığımız ekonomik kaynağın ve yaptığımız fedakarlığın büyüklüğünü, sadece taşıma esnasında vergileri bir başka ifade ile kamu alacağını teminat altına alma işini yaptığımızı, taşımacı, gönderici, alıcı olmadığımızı 8 yıldan beri anlatamıyoruz.

Düşünebiliyor musunuz, bir yılda bu ülkenin dış ticaretine 20 milyon Avroluk katkı yapan Şirketimizin kaçakçılık, marka taklitçiliği vb. amaçlarla kurulmadığını anlatamadığımızdan son iki yıldır 6 ayrı davada yargılanıyoruz.huseyin-kiyak-sgs.jpg

 

RÖPORTAJ:Gizem USLU

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.