SEKTÖRDE HİYERARŞİK DÜZEN VE OLASI SONUÇLARI

İlyas Yıldız

Sektörde huzursuzluk bitmiyor..

Son dönemde gündemdeki TEK TİP SÖZLEŞME ve buna bağlı PLAKA SERİSİ ile şirketler nezdinde esnafın aleyhine yaşanan gelişmelerle ilgili şikâyetler ardı ardına gelmekte...

Bu yazımda şikâyetlerden bir kaçını dillendirmek istiyorum. Bunlardan biri ‘Bağlantılı ikinci iş’ meselesi!

Firmalarda genelde ‘paket servis’ olarak adlandırılan bir iş türü, biz buna bağlantılı ek iş diyoruz.

Bu iş şirketlerin serbest piyasa koşullarına göre ihale ile aldıkları ana işlerden hiçbir farkı olmayan kısa mesafeli personel dağıtım veya toplama işidir.

Örneğin, 60 kilometrelik bir ana işiniz var. Size verilen kısa mesafeli iş ek iş dediğimiz ‘paket servis’ işidir.

Bu iş aslında servis esnafının ana işinden mesafe haricinde bir fiyat farkı olmayan bir iştir.

Bu iş için teklif edilen ücret, ana işin yanında çekirdek parası bile değil aslında. 

‘Ana işin yakıt masrafını çıkarsın yeter’ deyip esnafın düşünmeden itirazsız kabullendiği bir ek iştir bu.

Bu iş sayesinde proje sorumlusu maaşı haricinde prim alırken, şirket sahibinin cebine fahiş miktarda bir para akışı sağlanmaktadır.

Esnafa sattıkları gömlek, kravat,  sticker, vb ürünler hariç!

İşin doğrusu ana işinin kilometresi kaça geliyorsa o işi de aynı paraya almaktır ancak esnaf bunun bilincinde olmadığı için tabiri caizse soyulmakta!..

Örneğin ana işin kilometresi 1,67 TL’ye geliyor da yapacak muhtemel ikinci ‘bağlantılı iş’ gidiş dönüş kaç kilometre ise 1,67 ile çarpılmak suretiyle ikinci işin fiyatı, bulunan toplam ücret olmalı aslında.

Kaldı ki, UKOME’ nin öngördüğü ilk kontak açma ücreti olan muhtemel 2018 dönemi 95,00 TL ücret bu ikinci işte uygulanırsa bu fiyat daha da yükselir.

Eğer bu iş tek taraflı ise, ‘yalnız gidiş veya geliş ise’ çıkan sonuç 2 ile çarpılmak suretiyle bulunacak hak ediş şeklinde olmalıdır.

Buna da örnek verecek olursak şayet, tek taraflı sadece gidiş veya geliş 15 km ise x 2 = 30 km eder.

Boşu dolusu 1,67 TL ile çarpıldığında 50,1 TL eder… Sektörde kinci diğer bir deyişle ‘bağlantılı ek iş’ meselesinde doğru bir fiyat politikası mevcut değil, bunun yapılacak çalışmalarla düzeltilmesi gerekir.

-UKOME’ nin yürürlüğe soktuğu şirketlerin Tek Tip Sözleşme İnadı-

Gelen şikâyetlere bakılırsa Firmaların UKOME’ nin Tek Tip sözleşmenin dışında ikinci bir sözleşme yaptıkları gelen haberler arasında.

Bu konu esnaftan tarafımıza gelen şikâyetler olarak belgelidir.

Özelikle İSTAB tarafından firmalara mail atılmak suretiyle Tek Tip sözleşmeyi uygulamaları için telkinde bulunulduğu gelen haberler arasında..

Evrakta sahtecilik yapan firmaların tek tip sözleşme dışında herhangi bir evrak imzalatma hakkı yoktur.

Aynı uyarı esnaf içinde geçerlidir.

Tek Tip sözleşme dışında sözleşme imzalamamaları halinde savunulamaz duruma düşerler.

UKOME tarafından belirlenen öğrenci ve personel taşıma fiyatları kamuoyuyla paylaşmadan yapacak sözleşmelerin esnafa zarar vereceğinin bilinmesi gerekir.

Tek Tip sözleşmenin dışında şirket sözleşmesi yapan esnafa üzülerek söylüyoruz! Böyle bir hataya imza atmaları halinde savunulacak tarafları kalmaz.

-Hak edişin 90 güne kadar içerde tutulması, ödenmemesi sorunu-

Servis camiasında hizmet veren esnafın Hak edişleri şirketlerin keyfi uygulamalarına maruz kalmak suretiyle 90 güne kadar içerde kaldığı herkesçe malum.

Bu tamamen haksız bir tutumdur.

Kimi şirketler esnafın mazot alması halinde sözüm ona takip eden ayın 28’inde ödeme yaparken, mazot almayanların hak edişlerini takip eden ikinci ayın 1’i ile 20’si arasında yapmaktalar. Bu ise 60 ile 90 güne tekabül etmektedir.

Bu tür uygulamalar haksız uygulamalardır.

Şirketler kendilerinden mazot alan esnafın sırtından, ekstra olarak yerine göre %’ 5 ile 8’ik paydan ek gelir elde etmektedir.

Esnaf, parasını zamanında, ‘takip eden ayın en geç 15’i ile 20’si arasında, yakıtını ise dışarıdan alsa bu %5 ile 8’lik pay cebinde kalacağı gibi parasını da zamanında almış olacaktır.

Esnafa neredeyse yok pahasına yaptırılan işe rağmen onu mazot alımına teşvik ve ya zorlamak suretiyle hem sırtından %5 ile 8 arasında ek gelir temin edeceksin, hem de hak edişini yerine göre 2-3 ay içerde tutmak suretiyle faizden, gecelik repodan kazanıp parasını pula çevirdikten sonra ödeyeceksin.

Bu Allah’a reva değil bu tür uygulamalardan en kısa sürede vazgeçilmesi gerekiyor.

-İstifa mektubu ve tek taraflı sözleşme iptali-

Bitmiyor servis camiasındaki sorunlar, esnaf, istifa etmesi gerektiğinde ‘servis bulamadık’ bahanesi ile çoğu şirkette iş bıraktırılmıyor.

Esnafın işi erken bırakması halinde eskaza imzalamış olduğu herhangi bir teminat senedi varsa ‘bu senedin icraya verileceği’ şeklinde tehdit ve şantaj yoluna gidiliyor ve dolayısı ile esnaf gideceği bir başka işe zamanında gidemeyince ticaret hayatı riske gidiyor.

İstifa sürecini 15 günle sınırlandırılması kaçınılmazdır, hukuki zeminde zaten bunu emretmektedir, umarız bu haksız uygulamadan da bir an önce vazgeçilmiş olur..

- Servis içi hiyerarşik düzen ve incitilen, yok sayılan insanlık onuru -

Gelelim esas soruna!

Yukarıdan aşağıya sıralanan tüm bu olumsuzluklar aslında hiyerarşik düzenin getirmiş olduğu çelişkiler yumağıdır!.

Servis içi diyalog da taşınanların haksızda olsa aşırı dokunulmazlık zırhına büründürülmesi ve mal sahibi de olsa mevcut servis hizmetini sevk ve idare eden sürücülerin teknolojinin had safhada olduğu 21 bir yüz yılda adeta köle muamelesine tabi olmaları bu mesleği daha da içinden çıkılmaz hale getirmektedir.

Bunun sebebi ise serbest piyasa koşullarına göre ihale sistemi ile yürürlüğe konan TAŞINAN ŞİRKET ile TAŞIMACI ŞİRKET arasındaki sözleşmelerden kaynaklı olup esnafı perişan eden bir durumdur.

Bu nedenle diyoruz ki taşımacılık sektöründe mevcut ihale sistemi esnafın yararına değil zararınadır.

Bu sistemin dayatılmasından yana tavır koyup PLAKA TAHDİT’ ine karşı olan sermayedar kesimler ve onların siyasi uzantılarıdır.

Yakın zamanda yine sosyal medya üzerinde GÜRSEL firması ile ilgili bir mesaja tesadüf ettim!

Bu arada yazdıklarımın tamamının belgeli olduğunu hatırlatmam gerekiyor, aynen aktarıyorum;

‘Sayın sürücülerimiz, Güzergâh, Klima vb. tüm konularda personelle ikili iletişim kurmak kesinlikle yasak olup, böyle bir şey olması halinde araç sürücüsünün haklı, haksız olup olmadığına bakılmaksızın 15 günlük hak ediş cezası yanı sıra işine son verilecektir. Araç içi sorunlarda güzergâh bitimine kadar devam ediniz ve sonrasında proje sorumlusunu arayınız’ Diyor!..

Evet, içerik gayet açık, işin Türkçesi: ‘Siz benim ücretli kölelerimsiniz, izah ettiğimin aksine davranmanız halinde alacağınız paranın bir kısmını veya tamamını kesmek suretiyle sizi açlığa terk ederim.

Şartlar ne olursa olsun, personele karşı koyma hakkınız yok, adam size vurup ağzınızı burnunuzu da kırsa da, yüzünüz gözünüz kan çanağına dönse de, izzeti nefsinize küfürde etseler sesinizi çıkarmayacaksınız’ Diyor!..

‘Ya ne yapacakmışız?’ diye belki merak edip soranlar olabilir!

Söyleyelim: karşılık vermeyeceksiniz, personeli indirdikten sonra gidip durumu proje veya servis sorumlusuna aktaracakmışsınız, oh ne ala, başka emriniz beyefendi?

Durum aynen bu!

Sevgili esnaf kardeşim, yıllardır şirket sahiplerinin işleri zarar görmesin diye tabiri caizse sizler ücretli köle muamelesine tabi olurken, İTO, İSAROD ve benzeri yarı devlet sektörü olan odaların başındakiler semirilip susturuldular.

Bu nedenle diyoruz ki, İTO, İSAROD benzeri yarı devletleşmiş kurumların sizlere hiçbir faydası yoktur.

Bu kurumların başında duranlar emek yoğunluklu servis camiasını koruyucu gücü aksine sermaye şirketlerinin ve onların uzantıları olan siyasilerin emir erleridir..

Hızla yol aldığımız insanlığın teknolojik çağa uyum sağlamaya çalıştığı günümüzde böylesi bir uygulamanın kabul edilir tarafı mümkün değildir.

Kesinlikle böyle bir şeye rıza gösterilmemelidir, rıza gösterenlerse uyarmalıdır, bu olumsuzluklarla mücadele sürekli hale gelmelidir.

Yıllardır bu meslekte sözü edilen despotik uygulamalarla esnafımız birçok haklarından mahrum bırakıldı.

Esnafımızın bilmesi gereken insanların eğitim ve ekonomik düzeyleri birbirinden farklı olabilir ancak insan olarak hiç kimsenin bir diğerinden üstün tarafı yoktur.

İnsanlar yaradılış itibariyle özgür iradeye sahip varlıklardır.

Bu nedenle doyumsuzdurlar.

Bu özellikleri ile birbirleri ile sürekli bir yarış halindedirler.

Erdemli insan olmanın yolu hayatın yalnız yaşadığımız boyuttan ibaret olmadığını, bir gün ölümü tadacağımızın bilinciyle yaşanan olaylardan ders çıkararak olgunlaşmaktan geçtiği bilinmediği sürece bu sömürü sistemi devam eder!

Sömürü, olgunlaşmamış insanların marifetidir, onlara karşı haklarımıza sahip çıkmakla aynı zamanda insanlığa sahip çıkma erdemini yakalamış olmanın bilinciyle yoğrulmalıyız.

Haklarımız için mücadele vermek bizler için bir onur meselesidir.

Onurun ayaklar altına alınması halinde köleliğin süreklilik kazanacağı muhakkak! Emeğimize ve onurumuza sahip çıkmamız dileğimle şimdilik hoşça kalın..

İlyas YILDIZ / 27.08.2017

ardahanmedya@gmail.com