"Özel hizmeti taksi mantığına koydular"

"Özel hizmeti taksi mantığına koydular"

TOBB Türkiye Karayolu Yolcu Taşımacılığı Meclisi Başkanı Rüştü Terzi taşımacılık sektörü için denetimsizlik ve yönetmelik eksikliğinden yakındı.

 

 

“Kışın D2 belgeliler de okul servisi çeksin”

Ulaştırma Bakanlığı, ruhsatında okul taşıtı yazan araçları kesinlikle belgeye kaydetmiyor, turizmciler D2 ve B2 ile taşımacılık yapıyor diyen Rüştü Terzi “Belgeye kaydedilmeyen araçlarla yapılan tüm taşımalar korsandır. Okul servislerinin turizm taşımacılığı yapması yönetmeliğe aykırıdır. İTO’nun yazdığı yazıdan ziyade Ulaştırma Bakanlığı’nın yönetmeliği geçerlidir, yetkiler bakanlık tarafından verilir. Okul taşıtları D2 belgesi alamaz, yaptıkları doğru değil. O zaman kışın D2 belgeli araçlar okul servisi çeksin. Senin benim ne yaptığım değil, denetleme ve yönetmelik çıkartan kurumların görevini yapması önemli. Taşımayı yapmaması gereken grup yapıyor, yapması gerekenler mağrur kalıyorsa burada bir adaletsizlik var demektir” diyerek önemli bir soruna dikkat çekti.

“Belediye düzenlemelerine bakanlık karışmıyor”

Belediyenin verdiği belge kendi sınırları içinde geçerli olduğunu, örnek olarak İstanbul tabelasının bulunduğu her yer UKOME’nin ilgilendiği alan olarak geçtiğini belirten Terzi  “Belgeyi alan şahıs Kartepe’ye taşıma yapamaz Kocaeli sınırları içinde bulunduğundan. İBB’nin yaptığı düzenlemelere bakanlık karışmıyor, personel ve öğrenci taşımacılığına henüz yönetmelik çıkarmış değil. Her ilin konumu farklı bizim her ile farklı yönetmelik çıkartma durumumuz yok zaten belediyeler kendi içinde hallediyor diyor bakanlık. Çanakkale’de Gelibolu’dan Anafartalar’a D2 belgeli araç yok mesela, daha kolay ulaşımı sağlamak için belediyeler bu tür belgeleri dağıtıyorlar” dedi.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nda engellilerin bölümünde engelli memurların çalıştığından dolayı kendi halini bildiklerini, fakat engellilerin bütün sektörün araçlarının değişmesini istediklerini belirten Türkiye Karayolu Yolcu Taşımacılığı Meclisi Başkanı Rüştü Terzi “Şu bir gerçek ki herkesin ailesinde, yakınında mutlaka bir engelli var. Yarın engelli olmayacağımız ne malum? Dolayısıyla başımıza ne geleceğini bilmediğimiz için ve bu tür taşımalara ihtiyacımız olduğunu düşünerek her iki tarafa da zarar gelmeyecek şekilde orta yolu bulmak lazım. Çözüm bütün araçları değiştirmek değildir, şehirlerarası yolcu taşımacılığında böyle bir ihtiyaç olduğu vakit zaten firmalar bu ihtiyaçları yerine getiriyor. Engelli kişinin her türlü ihtiyacını yol boyunca karşılıyorlar, bugün kimse “Engelliyim ben şuradan şuraya seyahat edemedim” diyemez çünkü gereği yapılıyor” dedi. Şehir içi toplu taşımanın belediyelerin işi olduğunu ifade eden Terzi, bu konuda odalar birliği olarak görüşlerinin sektör bazında defalarca tartışıldığını söyledi.

“Engelliler kendini ayarlamalı”

Her hattaki bütün araçların engelli düzenlemesinin uygun olmadığının altını çizen Terzi, Avrupa’da olduğu gibi belli saatlerde özel araçlar sefere girmesi gerektiğini savundu. ” Dünya ile entegre olmak istiyorsak kendi yönergemizi yaratmanın anlamı yok, örnek alıp uygulamak yeterli. Mesela o hat üzerinde 10 araç varsa 2 tanesi engelliye uygun olsun mesai saati ayarı olabilir, engellilerde kendini ayarlamalı. Turizm taşımacılığında buna hiç ihtiyaç yok çünkü engellilerin turist olarak seyahat etme katsayısı yok. Turizm seyahatleri önceden ayarlanan ve bildirilen seyahatlerdir, şirketlerin bu tür müşterisi olduğu zaman acenteler özel araç ayarlıyor” dedi.  Grupla seyahate gelen bir engellinin taşınması zaman açısından da büyük problem olduğunu söyleyen Rüştü Terzi şirketlerden aldıkları geri dönüşlerde engelliye özel araçları yılda bir defa ancak kullandıklarını ve engelli için yılda birkaç kere kullanılacak aracı yedek tutacak kadar yüksek milli gelire sahip olmadıklarını ifade etti.

“Bir koltuk bile büyük maliyet”

Bir koltuğun dahi yeri geldiği zaman bizim çok büyük önemi olduğunu belirten Başkan Terzi “O bir koltukta kar ediyoruz. Minimum ile maksimum gelir arasındaki dengeyi nasıl sağlarız diye sürekli hesap içindeyiz. Her araca engelli yeri açmak için en az iki koltuğun kaldırılması gerekiyor, her sefer iki koltuk kaldırılacak diye düşünürsek sıkıntılar yaşarız. Sürekli rekabet içinde olan bir sektörden bahsediyoruz, dokuz kişilik araçta iki koltuğunuz yoksa yüzde 25 kayba uğruyorsunuz demektir” dedi. Fiyatı yukarı çekemedikleri için maliyeti yaparken aynı fiyatı vermek zorunda olduklarından, aynı oranda mal edip eşit olarak gelir sağlayamadıkları siteminde bulundu.

“Denetimsizlik bize çok kaybettiriyor”

Havaalanları giriş çıkışlarında sorun yaşanmadığını, yolcuyu almaya gelen ve bekleyenlerin durumlarının belli olduğunu ifade eden Başkan Terzi, yetkili taşıma belgesi olan turizm aracı otelden müşterisini alıp havaalanına bıraktığını, savundukları olayın belge ve yasalara uygun taşıma yapılması olduğunu söyledi. Bu konuda sıkıntısı olan turizm taşımacılarının Odalar Birliği, Ticaret Odası, Bakanlık ve Belediyeye müracaat etmesi gerektiğini. İzin belgem olduğu halde buraya giremiyorum gibi şikayetlerde bulunulursa, denetlemeye yetkili kurumların gerekli düzenlemeyi yapacaklarının altını çizdi.

Sözlerine devam eden Rüştü Terzi “Denetim Türkiye’nin önemli bir sorunu, kanun çıkaracak çok önemli kaliteli ve iyi kurullarımız var, fakat sonrasında denetim mekanizması kurulamıyor. Defalarca Ulaştırma Bakanlığımıza denetimlerle ilgili sürekli dile getirdik ve ön hazırlık yaptık. Kendi personellerimizle kaçak ve korsan taşımacılık yapılan yerleri tespit edip bunlarla ilgili dosyalar hazırladık, bu dosyaları hem Ulaştırma İstanbul Bölge Müdürlüğü’ne hem İstanbul Valiliği’ne hem de UKOME ve emniyete korsanlarla ilgili mücadele talebinde bulunduk” dedi. Sivil Toplum Kuruluşlarının amacının sektörün menfaatlerini en iyi şekilde korumak olduğunu söyledi.

rustu-terzi-manset.jpg

TAKSİCİLİK KANUNU İŞİMİZİ ENGELLEDİ

“Özel hizmeti taksi mantığına koydular”

Üç sene önce çıkan taksicilik kanunu ile turizm taşımacılığında limuzin taşımacılık olarak adlandırılan kısmı sektör olarak engellendiğini yurt dışı ve yurt içinden gelen taleplere cevap veremediklerini anlatan Başkan Terzi  “Bu taşımacılık türünü Taksilere verdiler. Yaptığımız bu iş aslında şoförlü rent a car idi, bunu taksi mantığına koydular. Önceden gelen müşterimiz bize rezerve yapardı ve biz havaalanı otogar gibi alanlardan insanları tanımadan ismi ile karşılardık, kalabalık olmadıkları için uygun araçlarla istedikleri yere bırakıp tekrar tahsisini yapıyorduk. Taksi taşımacılığı değil bu yapılan fakat böyle bir algı yaratılarak sıkıntılar yaşadık, derdimizi anlatınca devlet kademelerine kendileri bununla ilgili çalışma yapacak diye tahmin ediyorum” dedi.

“Belge ihlalinde ceza sistemi uygulanması gerek”

Her belgenin numarasına göre zaten taşıma şekli olduğunu örneğin D2 şehirler arası tarifesiz, sınırsız yolcu taşımacılığı, kendi aralarında sektörel olarak turizm taşımacılığı adı verdiklerini söyleyen Terzi ”A1 belgesi belli bir zaman ve fiyat tarifesi ile otomobille yapılan taşımacılıktır. İkisinin kulvarı farklı, D2 taşımacılığı belli bir zaman ve tarife çerçevesinde yapılmayacağı için A1 belgelilerin işini yapamaz, yapmaması lazım ceza sistemi uygulanması gerek.

3 kişilik bir grup olmaz otobüste kiralanmaz, 8-10 kişi olursa belki minibüs ayarlanabilir çünkü otobüsün ağır bir maliyeti var. Dolayısı ile kimse bunu karşılamakla uğraşmaz, illa şehirler arası  isteniyorsa D2 belgeli taşımacılar bunu yapabilir, D2 sabit tarifeli sefer yapamaz” dedi.

BÖLGEYE GÖRE ARAÇ SAYISI FAZLA

“Batı haricinde turizm taşımacılığı yok denecek kadar az”

Son dört yıldır turizm sektöründe yukarıya doğru sıçrama var, 800 olan belge sayısı bugün 1900’lere dayanmış durumda, araç sayısı da 19 binden 40 binlere fırladı diyen Türkiye Karayolu Yolcu Taşımacılığı Meclisi Başkanı Rüştü Terzi insanların artık kontağı çevirmeden önce alacağı paraya bakarak, işi daha kazançlı hale getirmek istediklerini söyledi. Araç sayısı ülke geneli olarak ihtiyaç olduğunu fakat bölgeye göre fazla olduğunu savunarak ”Genel olarak batı ve güney bölgelerinde yoğunlaşmış, Kars’ta veya Trabzon’da taşımacı bulunamıyor. Oysa ki Trabzon ve Rize tarafında bu tür taşımacılar olsa hem Batum’a hem Karadeniz tarafına çok iyi turlar düzenlenerek güzel kazançlar elde edilebilir. Güneydoğuda, Doğu Anadolu ve İç Anadolu’da bu tür taşımacılar yok genel olarak dağılım yanlış” diyerek eksiklikleri dile getirdi.

 

Umut Çelik / tasimacilar.com

Etiketler :

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.