Türkiye’de satılan 2 otobüsten biri “Otokar”
Otokar Genel Müdürü Basri Akgül, Otokar’ın otobüs pazarının yüzde 60’ına sahip olduğunu belirterek, işlerini çok fazla ön plana çıkmadan yürüttüklerini ifade etti.
Satılan birkaç araçla basında görünmek istemediklerini ifade eden Otokar Genel Müdürü Basri Akgül Otokar’ın büyük teslimatlarla gündeme gelmek istediğini belirtti. Tekirdağ Özel Halk otobüsçülerine yapılan 70 adetlik sultan teslimatı ve İETT’ye yapılan toplamda 750 adetlik teslimatı örnek göstererek bu tarz büyük işler ile kendilerinden söz ettirmek istediklerini ifade eden Akgül “Biz şuanda Pazar payının yüzde 60’ına sahibiz. Yani Türkiye’de satılan her iki otobüsten bir tanesi Otokar” ifadelerini kullandı.
“2013 yılında çok şey bekliyoruz”
Engelli yasasına uyum sürecinin halen tamamlanamamış olduğunun da altını çizen Akgül, 2013 yılında araçların engelli kullanımına uygun hale getirilmesi için yapılacak otobüs alımları nedeniyle pazarda hareketlilik olacağının ön görüldüğünü belirterek “Özellikle toplu taşıma alanında 2013 yılında çok şey bekliyoruz” dedi.
Geçtiğimiz yıl 7 Temmuzda biten engelli yasasına uyum sürecinin uzatıldığını hatırlatan Akgül konu ile ilgili olarak şöyle konuştu; “Herkesin araçlarını engelli kullanımına uygun hale getirme zorunluluğu vardı. Ancak toplu taşımacıların henüz hazır olmadığı yönünde bir takım taleplerle bu süre 1+2 yıl olarak uzatıldı. Bir yıl herkes için uzatıldı, fazladan 2 yıl valilik kararı ile uzatıldı. Eğer Valilik uzatmayı uygun görürse bir senen daha, o sürenin sonunda da uzatmayı uygun görürse bir sene daha yani toplamda 2 yıl uzatma imkânı var. Tolerans tanıyor. Ama bu işin ciddiyetinin farkında olan toplu taşımacılar son dakikayı beklemeyip harekete geçmiş vaziyetteler ve 2013 yılında bu hareket ciddi şekilde kendini gösteriyor. Bir an evvel diğerlerinin de harekete geçmeleri lazım. Ben artık birçok yerde de valiliklerin artık bu süreyi uzatacaklarını düşünmüyorum.”
Engelli yasası kanuni bir zorunluluktur
Engelli yasasının kanuni bir zorunluluk olduğunun altını çizen Akgül, her geçen günün kullanıcının aleyhine işleyen bir süre olduğunu belirterek bir an evvel araç alacak kişilerin araç firmaları ile bağlantıya geçerek taleplerini iletmeleri gerektiğini aksi takdirde sürenin sonuna gelindiğinde her iki taraf içinde büyük sıkıntılar yaşanacağını ifade etti.
Araç üreten firmaların gelen talepler doğrultusunda araç ürettiğini belirten Akgül, talep doğrultusunda üretim kararı alıklarını söyledi. Talebin artmasıyla kapasitenin de artacağını ifade eden Akgül “ Kapasite artırmak demek, sanayiye yatırım yapmamız demek, işçi almamız, eğitmemiz demek yani bunların hepsi bir süreç. Birde istenen araçların Türkiye’de üretilen parçaları var yurtdışından gelen parçaları var. Buda bir süreç. Bugün verilen sipariş 4 ay sonra banttan çıkıp müşteriye teslim edilebiliyor. Dolayısıyla araç alacakların biraz acele etmeleri lazım. Son dakikaya kalmasınlar. Son dakikaya kaldıklarında çok sıkıntı yaşanır. Araç bulamayabilirler ya da bizim kapasitemiz istenen miktara yetmez. Dolayısıyla bu süreçte bizi de iyi yönlendirirlerse bizde ona göre yatırımlarımızı zamanında yaparız ve bu süreç boyunca herkese cevap verebiliriz. Ama bize şimdiden talep gelmeyip son 5 ayda araç dedikleri zaman yani buna hiçbir fabrika binlerce arabayı 2-3 ayda üretemez” şeklinde yaşanacak sıkıntıları dile getirdi.
7 yıl boyunca kimse yasayı ciddiye almadı
Engelli yasasına uyum sürecinde verilen 7 yıllık süre boyunca hiç kimsenin konuyu ciddiye almadığını ve son bir kaç aya gelince de herkesin panik olduğunu ifade eden Akgül, değiştirilmesi gereken çok fazla araç olduğunu belirterek 2013 yılı ve 2014 yılı Temmuz ayına kadar otobüs satışlarında durgunluk yaşanmayacağını ifade etti.
Ani yoğunluğun fiyatları etkileyip etkilemeyeceğini sorduğumuz Akgül, bu konunun talep var fiyatlar artacak şeklinde düşünülmemesi gerektiğine vurgu yaparak şöyle açıkladı; “Biz şimdi mevcut üretimimizin üstüne kapasitemizi artırmak için bir yatırım yapıyorsak bu bizim maliyetlerimizin artması demektir. İlave işçi alıyorsak ki almamız gerekir bu bizim maliyetlerimizin artması demektir. Fazla üretim için fazla enerji kullanacağız buda maliyetlerin artması demektir. Enflasyonun ne olacağını bilemiyoruz. Biz en son elektrik zammından önce elektriği yüzde 20 daha ucuza kullanıyorduk şimdi yüzde 20 daha pahalıya kullanıyoruz ve her şey fiyatı etkiliyor. Sizde bunları genel giderleriniz aracın üzerine koymak durumundasınız.”
Otokar’ın 13 metrelik otobüsü 2014’te Türkiye’de
Önümüzdeki yıl 9 ve 12 metrelik araçların ardından Otokar’ın 13 metrelik araçlar da boy göstereceğini ifade eden Akgül, söz konusu araçların şuan Avrupa’da kullanıma sunulduğunu ancak Türkiye pazarında önümüzdeki yıl yerini alacağını belirtti.
Bazı ilçelerin nüfus sayımlarının artmasıyla Büyükşehir olduğunu belirten Akgül, “ Böyle olunca da artık belediyeler uç noktalara da hizmet götürmek durumundalar. Her yerde çok fazla ayakta yolcu taşıyan toplu taşıma araçlarını kullanma şansınız yok. Mesafeler 5-10 km değil bir anda 60-70 kilometrelere çıkabiliyor. Dolayısıyla orada koltuğu çok ayakta yolcu taşıma oranı az otobüsler kullanılmak zorunda. Bu nedenle Otokar Kent’in 13 metrelik otobüsü var.”
Otokar’ın Türkiye’nin ilk Hibrit aracını yaptığını ifade eden Akgül, Türkiye’de Hibrit araca çok fazla talep olmayacağı düşüncesinde olduğunu ve bu düşüncenin nedeninin ise şuan için kullanıcılara pahalı gelmesi olduğunu söyledi.
Ancak Hibrit’in aksine CNG’li araçlara önümüzdeki dönemlerde talebin artacağına inandığını dile getiren Akgül, birçok yere doğal gaz dolum istasyonu kurulmasının talebin artmasında etkili olacağını belirtti.
Şuan için kullanıcıların CNG’li araçlara yabancı olduğunu ve bu nedenle bakım masrafları ne olacak? İleride büyük masraflar çıkarır mı? gibi soruları olduğunu ifade eden Akgül, güvenlik tedbirlerinin CNG’li araçlarda çok önemli olduğunun altı çizerek, Türkiye için çok yeni olan bu sistemin kullanıcılar tarafından önce test edilmesi ancak bundan sonra benimsenebileceğini ifade etti.
Elektrikli otobüs konusunda İETT öncülük etmeli
Otokar’ın bir ilke daha imza atarak Türkiye’nin ilk elektrikli otobüsünü yaptığını ve bu otobüsün şuan İETT bünyesinde kullanıldığını belirten Akgül, İETT başta olmak üzere aracın şoförü ve yolcularının araçtan oldukça memnun olduğunu dile getirdi. Elektrikli araç teknolojisinin Hibrit teknolojisinin önüne geçeceği düşüncesinde olduğunu belirten Akgül, Elektrikli araç teknolojisinin henüz geliştirilen bir teknoloji olduğunu ifade ederek, söz konusu araçların kullanımına ilk başlayacak kesimin kamu olduğunu ve ancak kamunun kullanıma başlaması ile bireysel kullanıcıları da teşvik edeceğini ifade etti.
Bir aydır İETT bünyesinde test amacıyla kullanılan elektrikli otobüsün deneme süresi bittiğinde diğer illerde de test edileceğini ifade eden Akgül, İETT’den bir atılım beklediğini, elektrikli otobüs kullanımın öncülüğü muhtemelen İETT’nin yapacağı düşüncesinde olduğunu belirtti. www.tasimacilar.com 11.03.2013 Saat:18:15
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.