Göksal Purtuloğlu

Göksal Purtuloğlu

Dar bölge kırmızı çizgimiz

Kentiçi toplu taşıma sektöründe 40 yılı geride bıraktım. Tecrübe yaşanarak kazanılır ve dolayısıyla bu sektörün a'dan z'ye her yönüne hâkimim. Bilgi paylaştıkça değerlidir ve bu doğrultuda da 20 yıldır da toplu taşıma konularını gazete ve dergilerdeki köşemde dile getiriyorum. 
 
İstanbul'da hizmet veren özel halk otobüsleri ile erguvan otobüsler, bir süre önce kiralık olarak Büyükşehir Belediyesi bünyesine geçti. Bu sistem halk otobüsü tarihinde birkaç ilkten biri oldu. Sistemin bize ne getirip, ne götüreceğini zamanla göreceğiz. Tabiri yerindeyse kervan yolda diziliyor.
 
Yeni sisteme geçilirken, esnafın görüşünün alınmadığını düşünüyorum. Oysa sahada olan esnaftır ve yapılan yanlışlar yavaş yavaş gün yüzüne çıkmaya başladı. Üstüne basa basa bir kez daha dile getiriyorum. İlk bakışta güzel bir sistem olarak gözükebilir. Lakin yarın ne olacağı belli değil. Esnaf bu konuda düşünceli!..
 
Şuan da 3 bin civarı İstanbul'da toplu taşıma hizmeti veren özel halk otobüsü var. Bunların tamamına yakını dar bölgenin bozulmamasından yana. Oysa görünen o ki, dar bölge üzerinde ciddi oynamalar başladı. Salgın bahane gösterilerek, araçlar hafta sonları başka bölgelere kaydırılıyor. Son yapılan birkaç olayda ise bunlar hafta içi de olmaya başladı. Bu da esnaf üzerinde ciddi sıkıntılar yarattı. 
 
Taşımacı esnafı ile yaptığım görüşmelerde “dar bölge sistemi bizim kırmızı çizgimizdir” diye serzenişte bulunuyorlar. Eksik veya gidilmesi gereken hatlar varsa, bunlar önceden belirlenip, bölgelere eklenilmelidir. Şuanda böyle yapılmadığı için gece geç saatlerde şoför yatağında yarın nereye çalışacağını öğreniyor. Haliyle dar bölge sistemi çalıştığı için şoförler yan hatları bilmiyor. Şoför ciddi sıkıntı çekmesinin yanında halk ile karşı karşıya geliyor. Bilmediği hat olduğu için mecburen yolculara soruyor.
 
Yolcularda şoförün acemi olduğunu, böyle insanların buralara çalışmaması gerektiğini rapor edip, İETT de bildiriyorlar. Oysa burada en masum kişi şofördür. Uzay çağını yaşıyoruz, fakat taş devri kanunlarına göre iş yapıyoruz. Bunun çözümü çok basit. Esnaf önceden bilgilendirilir ve sorunun önüne geçilir. Araçlar, İETT bünyesinde çalıştığı için kurum yeni denetim görevlilerini sahaya sürmüş. Maalesef bu denetim görevlileri, konu hakkında bilgi sahibi değil. Gelişigüzel rapor yazılıyor. Esnaf, ciddi derecede bundan rahatsız
 
Esnafın nasıl bir çalışma sistemi olduğu, ne zorluklarla mücadele ettiği iyi bilinmelidir. İyi araştırılma yapılmalı ve gerçekten hatası varsa cezaya dönüşmelidir. Hatta esnaf, İETT ile uzak değil çok yakın olmalı, sorunlar beraber tartışılmalı, ortak çözüm bulunmalıdır. Sıcak bir ortamda yapılan çalışmanın, esnaf üzerinde olumlu bir etki yapacağını düşünüyorum. İETT Genel Müdürü sayın Alper Bilgili’yi uzaktan izliyorum. Müdür bey sürekli sahada ve bu da esnaf üzerinde olumlu etki yapıyor. İnşallah sahadan alınan doğru bilgiler eyleme dönüşür ve İstanbul halkına daha kaliteli ulaşım sunulur.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.